Zombilerin Tarihi / Zombiler Gerçek mi?
Zombilerin Tarihi / Zombiler Gerçek mi?
Genellikle ölümsüz, et yiyen, çürüyen bir ceset olarak tasvir edilen zombiler, son yıllarda sinema ve bilgisayar oyunlarıyla popülerlik yaşadı. Peki! Zombiler gerçek mi? Zombi düşüncesinin kökeni Haiti’ye uzanmaktadır. Haiti vudu (Voodoo) dini inancı içerisinde ölen birinin tekrar canlandırılması ritüellerine dayanır.
Peki Zombiler gerçek mi? Zombiler nasıl yaratıklardır? Zombilerin özellikleri nelerdir? Gibi soruların cevaplarına yazımızda görelim.
Zombilerin Özellikleri
Popüler kültüre göre bir zombi, ya mezarından büyük bir iştahla yeniden uyanmış bir ceset ya “zombi virüsü” bulaşmış biri ya da başka bir zombi tarafından ısırılan biridir.
Zombiler genellikle güçlü ama çürüyen yaratıklar olarak tasvir edilir. Tek görevleri beslenmek. Genelde konuşmazlar (bazıları biraz homurdanır).
Zombilerin Tarihi
Arkeologlar, Antik Yunan kültürüne ait, ölü bedenlerin yeniden canlanmasını önlemek için, kayalar ve diğer ağır nesnelerle sabitlenmiş iskeletler içeren birçok antik mezar ortaya çıkardılar.
Zombi inancı, Haiti’de yüzyıllardır, ki muhtemelen Batı Afrikalı kölelerin Haiti’nin şeker kamışı tarlalarında çalışmak üzere getirildiği 17. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Acımasız koşullar köleleri özgürlük özlemi içinde bırakmıştı. Bazı raporlara göre, bir zombinin yaşamı -ya da daha doğrusu ölümden sonraki yaşamı- köleliğin korkunç durumunu temsil ediyordu.
Zombiler ve Vudu
Vudu (Voodoo) Batı Afrika’da bulunan ve Haiti ve Karayipler, Brezilya, Güney Amerika ve Afrika mirasına sahip diğer yerlerde uygulanan bir dindir.
Bugün Vudu dinini takip eden birçok insan zombilerin efsane olduğuna inanıyor, ancak bazıları zombilerin Bokor olarak bilinen bir vudu uygulayıcısı tarafından canlandırıldığına inanıyor.
Bokorların, kirpi balıklarında ve diğer bazı deniz türlerinde bulunan ölümcül bir nörotoksin olan tetrodotoksin içeren “zombi tozları” da dahil olmak üzere, kimi otlar, deniz kabukları, balıklar, hayvan parçaları, kemikler ve diğer nesneleri kullanarak kimi karışım yapmaktadırlar.
Ölümcül olmayan dozlarda kullanıldığında, tetrodotoksin kombinasyonu, yürüme güçlüğü, zihinsel karışıklık ve solunum problemleri gibi zombi benzeri semptomlara neden olabilir.
Yüksek dozda tetrodotoksin felce ve komaya neden olabilir. Bu, birinin ölü gibi görünmesine ve diri diri gömülmesine – daha sonra yeniden dirilmesine neden olabilir.
Tıp Dergilerinde Bildirilen Gerçek Zombiler/ Zombiler Gerçek mi?
Nadir olsa da, tıp dergilerinde bu bileşikleri insanlarda felç oluşturmak ve sonra onları mezardan diriltmek için kullanan insanlara dair birkaç makale var.
İngiliz tıp dergisi The Lancet’teki 1997 tarihli bir makale iki vakaya yer verilmiş. Bir vakada, ölü gibi görünen bir Haitili kadın bir aile mezarlığına gömülmüş, ancak üç yıl sonra yeniden ortaya çıkmış. Konuyla ilgili soruşturmada mezarının taşlarla dolu olduğu görülmüş.
İkinci vakada, Clairvius Narcisse adında Haitili bir adam 1962’de ciddi solunum problemleri ile yerel bir hastaneye yatmış. Komaya girdikten sonra Narcisse’in ölü ilan edilmiş ve kısa bir süre sonra gömülmüş. Ancak 18 yıl sonra, bir köy pazarında bir adam Angelina Narcisse’nin kız kardeşi olduğu konusunda ısrar ederek yanına gitmiş. Doktorlar, kasaba halkı ve aile üyeleri onun Clairvius Narcisse olduğunu söylemişler.
Görüldüğü üzere zombi denen canavarlar yoktur ve bunlar film ve kitaplarla hayatımıza girmişlerdir. Ne Türkiye’de ne de dünyanın başka bir yerinde Zombi yoktur.
Zombilerin Tarihi / Zombiler Gerçek mi? adlı yazının tercüme edildiği kaynak için Tıklayınız