Türklerin Yaratılış Destanı

Türklerin Yaratılış Destanı

Türklerin bilinen en eski destanı Yaratılış Destanı’dır. Bu yazımızda Altay Yaratılış Destanının kısa özetini bulabilirsiniz.

Türklerin Yaratılış Destanı/ Altay Destanı

Hiçbir şey yokken, Tanrı Kayra Han ve uçsuz bucaksız su vardı. Başka hiç birşey yoktu. Tanrı Kayra Han’ın canı sıkılıyordu. Tanrı, yalnızlık içindeyken su birden dalgalandı. Ak Ana Akine suyun içinden çıkıp, Tanrıya:

– “Yarat!” dedi ve yine suya daldı.

Bunun üzerine Tanrı Kayra Han, kendine benzer bir varlık yarattı ve adına KİŞİ dedi. Kayra Han’la Kişi, sonsuz suyun üzerinde iki siyah kaz gibi rahatça uçmaya başladılar. Ancak Kişi, benliğine yenik düşüp kendisini yaratandan daha yüksekte uçmak istedi. Ama uçamayıp suya düştü. Kişi, boğulmak üzereyken Tanrı’ya yalvardı.

Kayra Han:                

-“Yüksel!” diye emretti ve böylece Kişi boğulmaktan kurtuldu.

Tanrı Kayra Han, dünyayı yaratmayı düşündü ve Kişi’ye:

-“Suya dal ve toprak çıkar!” diye emretti.

Fakat Kişi bu sefer de kötülük yapmayı arzuladı. Toprağın bir kısmını ağzında sakladı. Kendine göre bir yer yaratacak ve oranın tanrısı olacaktı. Elindeki toprağı su yüzüne serpince Tanrı, toprağa:

-“Büyü” emrini verdi. Bu toprak dünya oldu. Fakat Kişi’nin ağzındaki toprak büyümeye başlayınca Tanrıya yalvarmaya başladı.

“Tükür!” diye buyurdu.

Kişi’nin ağzından dökülen ıslak toprak yeryüzüne serpildi. Yeryüzünde tepecikler oluştu. Bu olanlara çok kızan Tanrı, Kişi’yi cennetinden kovdu ve ona Erlik (Şeytan) adını verdi.

Yerde dokuz dallı bir ağaç bitti. Tanrı her dalın altında ayrı bir erkek yarattı ve “Dokuz millet olsun!” dedi. Erlik bu kez insanları kıskandı ve onların kötülük yapmalarını onlara güzel gösterdi. Erlik yeniden lanetlendi. Toprak altındaki karanlıklar aleminin üçüncü katına sürüldü. Tanrı, semanın 17. katında kendine nurdan bir alem yarattı ve oraya çekildi. İnsanların kendi halinde kalmamaları için ise onlara Gök Oğul’u (Maytere) gönderdi.

Erlik, tanrının katına çıkmak istedi. Gök Oğul’u, Tanrı’ya bunun için yalvarmaya razı etti. Tanrı izin verince Erlik, kendisi için gökler yaptı. Kendisine bağlı olanların oluşturduğu kötü ruhlarla birlikte güzel bir hayat yaşamaya başladı. Bu durum Tanrı Kayra Han’ın canını sıktı.

Erlik’in dünyasını yıkmak için Mandişere’yi gönderdi. Mandişere, güçlü mızrağıyla korkunç şimşek ve gökgürültüleri arasında Erlik’in dünyasını param parça etti. Bu parçalar, insanlar için yaratılan dünyanın üzerine düştü ve düz olan dünya engebeli bir hal aldı. Tanrı, Erlik’i yeniden cezalandırdı. Onu yerin en alt katına sürdü. Dünyanın sonuna kadar orada kalmasını emretti. Tanrı, nurdan yarattığı göğün on yedinci katında, Gün Ana semanın yedinci katında, Ay Ana’da semanın altıncı katında oturmaktadır.