Tilki ile Leylek Masalı
Tilki ile Leylek Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Günün birinde tilki ile leylek arkadaş olmuşlar. Sık sık görüşüp vakit geçirmeye başlamışlar. Günün birinde Tilki, leyleği evine yemeğe davet etmiş. Yemek yaparken leyleğin uzun gagası gelmiş aklına. Bir kurnazlık düşünmüş hemen. Amacı leyleği üzmek değil, sadece biraz eğlenmekmiş. Sonra yemeği pişirip, tabaklara koymuş. Sonra misafirinin gelmesini beklemeye başlamış.
Bir vakit sonra leylek gelmiş. Tilki, hazırladığı yemeği düz bir tabakta ikram etmiş. Etmiş etmesine ama leylek o uzun gagasıyla o tabaktan nasıl yesin? Uğraşmış, uğraşmış ama bir türlü yemeyi başaramamış. Aç kalmış tabi. Tilki de içinden kıs kıs gülmüş.
Leylek, tilkinin niyetini anlamış. İçinden: “Kimsenin ettiği yanına kalmaz, sana aynısından bir ders vereyim de aklın başına gelsin,” demiş.
Bir başka gün leylek tilkiyi evine davet etmiş. Tilki de sevinerek bu daveti kabul etmiş. Leyleğin evine gitmiş. Leylek çok güzel yemekler hazırlamış. Yemeklerin kokusunu dışardan duyan tilki, leyleğe yaptığını unutmuş bir şekilde kapıyı çalmış.
Leylek gidip kapıyı açmış. Yemeklerin kokusuyla aklı başından gitmiş olan tilki, koşar adımlarla yemek masasına doğru gitmiş.
Fakat masayı görünce çok şaşırmış. Çünkü yemekler, ağzı dar kavanozların içindeymiş. Uzun gagalı leylek yemekleri bir güzel yemiş. Tilki ise kafasını sokamadığı için leyleği seyredip yutkunmuş. O an Tilki, leyleğe yaptığı şakadan dolayı çok utanmış. Hatasını anlayıp hemen özür dilemiş. Leylekte Tilkinin özrünü kabul etmiş. Sonra leylek, yemeği tabağa koyup, masaya koymuş. Tilki hem yemeğini yiyor, hem ardı ardına leylekten özür diliyormuş.
Arkadaşlar arasında şakalaşmak güzeldir ama şakalaşırken birbirinizin kalbini kırmamak şartıyla.
Tilki ile Leylek masalı burada bitmiş.