Tilki ile Çakal Masalı
Tilki ile Çakal Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Bir zamanlar bir ormanda bir çakal ile bir tilki yaşarmış. Bir gün çakal ile tilki yolda karşılaşmışlar Bu karşılaşmaya çok sevinen çakal, tilkinin aklından yararlanmaya karar vermiş ve yapacakları işlerde ortak olmayı teklif etmiş.
Tilki:
“Bu ortaklık nasıl olacak?” diye sormuş.
Çakal:
“Tilki kardeş, senin haberin yok. Karşı köyün ağaları, tavuklara bekçi arıyoruz diye dört yana haber göndermişler,” demiş.
Bu sözleri işiten tilki, hemen çakalla ortak olmaya karar vermiş. Bu arada da, kurnaz tilki, çakala bir oyun oynamayı düşünmüş ve:
“Çakal kardeş, biliyorsun ki, ben bu köylülerin çok tavuğunu yedim. Üstelik de bekçi aramalarının sebebi benden korktukları içindir. Onun için, bunlar beni görmesinler, sen git, tavuklarına bekçi ol, sonra da tavukları beraberce yiyelim.” demiş.
Tilkinin sözlerine aldanan çakal, teklifi hemen kabul etmiş. Fakat nasıl bekçilik yapacağını bilmediği için, tilkiden yardım istemiş.
Tilki gülerek:
“Aman kardeşim bundan kolay ne var. Gece olunca, tavukların tamamını öldürüp, köpeklerin kaldığı yere atarız. Sabahleyin bunu gören köylüler, köpeklerin öldürdüğünü zannederler,” demiş.
Bu konuşmadan sonra, gecenin gelmesini iple çeken tilki hastalanmış. Can çekişir bir halde yatarken, çakalı çağırmış ve:
“Çakal kardeş, görüyorsun, hastayım. Bu sebeple yanında olamayacağım. Sen tek başına bu işi hallet,” demiş.
Çakal, tilkinin sözlerine pek inanmamasına rağmen, onun çok hasta olduğunu görünce dayanamayarak köye gitmiş. Karanlık bastıktan sonra, hemen kümese saldırmış. Kümeste bir de bakmış ki, tüm tavuklar sıralanmış duruyor! Kendini tutamayan çakal, hemen oracıkta yakaladığını yemeye başlamış.
Tavukların sesini duyan köylüler ve köpekler, çakalı yakalayıp öldürmüşler. Ertesi gün bu işe bir çare arayan köylülerin aklına tilki gelmiş.
“Haydi gidip tilkiden yardım isteyelim,” diyerek, birkaç kişiyi onun yanına göndermişler. Tilki de zaten, çakalın başına gelecekleri daha önceden tahmin ettiği için, köylülerin kendisinden yardım isteyeceğini biliyormuş. Köylüler tilkiye durumu anlatınca, tilki kendini naza çekip, sızlanmaya başlamış:
“Ağalar, görüyorsunuz ki, hastayım tavukları korumam için ayağıma bir ayakkabı lazım,” demiş. Tilkinin sözü üzerine gönülsüz bir şekilde teklifte bulunan köylüler, hiçbir şey demeden kalkmışlar. Tilki, bakmış ki, kendine yalvaran yok, gözünün önüne besili tavuklar gelince adamların yanına yaklaşarak:
“Aman beyler, az önce ağzınızdan bal akıyordu, o balı şimdi de akıtsanız olmaz mı?” demiş.
Ama köylüler tilkinin nazlandığını anlayıp, ona güvenememişler. Böylece kurnaz tilki, yaptığı hile ve naz nedeniyle güzel tavuklardan mahrum kalmış. Tilki ile Çakal Masalı burada bitmiş.