Şükretmeyi Bilen Çiftçi Masalı
Şükretmeyi Bilen Çiftçi Masalı
“Şükür Ummadığın Anda Birçok Kapı Açar“
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, çok uzak bir köyde kendi halinde yaşayan bir çiftçi varmış. Bir gün bu çiftçi daha önceden biçip hasada vurduğu buğdayını öğütmek için değirmene doğru yola çıkmış. Yolda giderken birden tarlasını sulaması gerektiğini hatırlayıvermiş. Tarlasını sulamazsa ekinlerinin kuruyacağını bilen çiftçi değirmen yolundan geri dönüp evinin yolunu tutmuş. Tarlasına giderken eşeği çalılar içerisine girip kaybolmuş. Çiftçi ne yapacağını bilemez durumdaymış çünkü günlerden cumaymış. Cuma namazının vakti de yaklaşmış. Çiftçi, bu durum karşısında ne yapacağını şaşırmış. Hangisini önce yapacağını bilemeyecek duruma düşmüş. Bunun üzerine çiftçi kendi kendine:
-“Buğdayı öğütmek için değirmene gitsem tarlayı sulayamam. Eşeği aramaya gitsem Cuma namazına yetişemem” diye düşünmüş. Şeytan ise çiftçinin Cumaya gidip namaz kılmaması için çiftçinin sol kulağına, “Eşeğini aramasını fısıldıyormuş”.
En sonunda Çiftçi, “Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz. Dünya malı dünya da kalır, öncelikle Allah’a karşı sorumluluğumu yerine getirmeliyim,” diye düşünüp, Cuma namazını kılmaya gitmiş. Cuma namazını kıldıktan sonra evine gelmiş. Eve geldiğinde eşeği evinde bulmuş. Ardından da tarlasına gitmiş ve gördüklerine inanamamış. Çünkü tarlasını sulanmış bulmuş. Sonra buğdayını bıraktığı yere gitmiş. Bir de ne görsün? Buğday çuvallarının öğütülüp, yerine un çuvallarının bırakıldığını görmüş. Bu durumu gören çiftçi Allah-u Teala’nın kendine verdiği nimetlerden dolayı gözyaşları içerisinde şükretmiş.
Evet çocuklar. Allah (cc) bizi yaratmış ve geçimimiz için bize birçok nimet vermiş. Bu nimetleri de kendisine şükretmemiz için, yani kendisini hatırlayıp, kendisine hamd etmemizi istemektedir. Hiçbir dünyalık iş, Allah’ı anmak, ibadet etmek kadar değerli değildir.
Şükretmeyi Bilen Çiftçi Masalımız da burada bitmiş.