Şeyhin Eşeği Hikayesi
Şeyhin Eşeği Hikayesi
Bir zamanlar bir padişah varmış. Bu padişahın memleketinde bir de çok ünlü bir şeyh yaşarmış. Şeyhin odun taşımak için ise bir eşeği varmış. Şeyh sağda solda hep:
-“Benim eşeğim padişahın vezirlerinden daha akıllıdır” diye söylermiş.
Şeyhin bu sözleri bir gün padişahın kulağına kadar gitmiş. Bir gün padişah, şeyhi yanına çağırtmış ve:
-“Ey şeyh! Seni sever sayarım. Ama sağda solda tuhaf şeyler konuşurmuşsun. Niçin böyle konuşuyorsun” diye bağırıp çağırmış. Bunun üzerine şeyh padişaha:
-“Ey padişah! Bu söylediklerim gerçektir hatta bunu sınayıp gördüm” demiş. Padişah:
-“Bana bu işin aslını anlat bakalım” demiş. Şeyh:
-“Ey padişah! Bir gün eşeğimle bir köprüden geçerken ansızın eşeğimin bir ayağı bir deliğe girdi. Epeyce uğraşıp eşeğin ayağını delikten kurtardım. Köprüden her geçtiğimizde eşek o deliğe düşme korkusundan dolayı deliğin yanına yaklaşmayıp deliğe uzak bir yerden geçti. Sen, her zaman vezirlerinin elinden mallarını alıp onları vezirlik görevinden alırsın ve kimini de öldürürsün. Vezirlerinin ayakları sürekli senin sıkıntı ve eziyet deliğine düşer fakat vezirlerin asla korkmayıp aynı deliğe düşmeye devam ederler. Sonrasında da padişahın öfkesine uğrar. Nitekim peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır “la-yeldağ ehadüküm min cehrin merteben” mübarek sözün gereğince bir deliğe iki defa ayak sokulmaz” diye bildirmişken asla sakınmazlar ve kendi ayaklarıyla kendilerini sıkıntıya uğratırlar. Bu yüzden benim eşeğimin aklı senin vezirlerinin akıllarından daha iyi değil midir” demiş.
Bunları dinleyen padişah Şeyhe hak vermiş. Doğruları korkmadan söylediği için ona hayran kalmış ve hazinesinden şeyhe hediyeler verip, evine göndermiş. Şeyh ise Padişahın verdiği hediyeleri fakir fukaraya dağıtmış ve önceden olduğu gibi, “Benim eşeğim, Padişahın vezirlerinden daha akıllıdır,” demeye devam etmiş.
Kaynak: Kırk Vezir Hikayeleri, Şeyhin Eşeği Hikayesi.