Satanizm Nedir Ne Değildir? 

Satanizm Nedir Ne Değildir? 

Satan, İngilizcede şeytan demektir. Satanizm ise şeytana tapıcılık demektir.

Bu çevirimiz, Satanizmin doğuşu ve gelişimi ile ilgili bilgiler içermektedir. Ancak Ortadoğu kökenli Yezidi inancı Batı gelişiminden bağımsız bir süreç izlediğinden, konuyla ilgili Yezidilik yazımıza bakılabilir.

Satanizm, kötülüğün ana figürünün edebi, sanatsal ve felsefi yorumlarına dayanan modern, büyük ölçüde teist olmayan bir dindir.

20. yüzyıldan önce, Satanizm diye prensipleri, ritüelleri belirlenmiş bir din mevcut değildi, ancak Hıristiyan kiliseleri tarih boyunca bu dinin ve takipçilerinin olduğunu iddia etti. Bu iddialar, özellikle Engizisyon, Avrupa ve Sömürge Amerika’sındaki çeşitli cadı histerileri ve 1980’lerin Şeytani Panik gibi olaylar sırasında diğer dini gruplara zulmedildiğinde kendini açık bir şekilde gösterdi.

Şeytan kimdir?

Şeytan figürünü tılsım kitaplarında ve TV ekranlarında gören insanlar, şeytanı genelde sivri bir kuyruğu ve bazen toynakları olan boynuzlu, kırmızı tenli ve keçi sakallı biri diye tanımlar.

İslam dini şeytanı, Allah’a isyan eden lanetli bir cin olarak tanımlar. Dumansız ateşten yaratılmıştır. Şeytan, Allah’tan (cc) insanları yoldan çıkarması için kendisine ruhsat vermesini ister. Allah (cc) da ona belirli bir zamana kadar mühlet verildiğini, kandırabildiği insanlarla cehennemle cezalandıracağını söyler.

Hıristiyan inancında ise günahkarlar, ölümden sonra kendi alanına -cehenneme- gönderilir. Cehennem, Şeytan’ın emrindeki ateş ve Sadist iblislerin hakim olduğu bir yeraltı dünyası olarak tanımlanır.

Şeytan’ın yazılı kaynaklarda ilk ortaya çıkışı Zerdüşt dini ile olmuştur. Zerdüştlükte şeytan, Ahura Mazda’ya karşı çıkan ve insanları kötülüğe sevk eden biri olarak tanımlar. Daha sonra da Yahudi Kabalizminde tasvir edilir ve onun şeytani bir alemde yaşadığını söyler.

“Şeytan” adı ilk olarak Eski Ahit’te, meydan okumayı tanımlayan bir terim olarak kullanılmıştır. MÖ birinci yüzyılda yazılan apokrif Enoch Kitabı’nda Şeytan, bir grup düşmüş melek olan Gözcüler’in bir üyesidir.

Daha sonra ise Yeni Ahit’te İsa Mesih’in düşmanı olarak kabul edilir ve şeytanı nihai kötülük olarak tasvir eder. Satanizm’in doğrudan atıfta bulunduğu, Hıristiyan Şeytan figürüdür.

Anti-Kahraman Olarak Şeytan

Dante, 14. yüzyıldan kalma “Cehennem” adlı şiirinde, Şeytan’ı kötü bir canavar olarak tasvir eder. Ancak 17. yüzyılın Romantikleri onu takdire şayan ve çekici bir asi, Tanrı’nın otoriterliğine meydan okuyan bir anti-kahraman olarak yeniden şekillendirdiler. John Milton’ın 1667 tarihli epik şiiri “Kayıp Cennet”, bu gibi çalışmalarda temel metin halini aldı. William Godwin’in 1793 tarihli “Siyasi Adalet Üzerine Bir Soruşturma” başlıklı incelemesi daha sonra Milton’ın tasvirine siyasi meşruiyet kazandırdı.

En kalıcı Şeytani sembol, yazar Éliphas Lévi tarafından ortaya atıldı. Lévi, 1854 tarihli Dogme et Rituel kitabında onu boynuzlu keçi tanrısı Baphomet olarak tanımlar. Baphomet, Tapınak Şövalyelerinin 14. yüzyılda mahkemelerde tapmakla suçlandığı bir pagan tanrıydı.

19. yüzyılın son yarısı, Şeytan’ın bir anti-kahraman olarak canlandığı bir dönem oldu. Bunda, İtalyan şair Giosuè Carducci’nin papalık karşıtı “Şeytana İlahi” ve William Blake’in 1888’de Kayıp Cennet için yaptığı illüstrasyonlar gibi eserler etkili oldu.

Blake, Cennet ve Cehennemin Evliliği adlı kitabında Şeytan’ı bir kurtarıcı olarak sundu. Aynı zamanlarda, Teosofi Cemiyeti kurucusu Madame Blavatsky, Şeytan hakkında insanlara bilgelik sunan övgüye değer bir isyancı olarak yazılar kaleme aldı.

Félicien Rops gibi Çöküş hareketindeki sanatçılar, Baudelaire ve Poe gibi yazarlardan etkilenen tablolara Şeytani imgeler yerleştirdiler. Şeytan, Mikhail Bakunin ve Karl Marx gibi sosyalist liderlerin yazılarında da yer buldu.

Polonyalı yazar Stanisław Przybyszewski, 1897’de Şeytan hakkında biri kurgu diğeri kurgu olmayan iki kitap yazdı. Przybyszewski’nin Şeytan’ı, kapsamlı bir felsefeye sahip bir anarşistti. Przybyszewski’nin genç yardımcıları kendilerine Şeytan’ın Kinder‘i adını verdiler.

Aleister Crowley

Efsanevi okültist Aleister Crowley, Şeytan’a sembolik olarak baktı. 1913’te yazdığı “Lucifer’e İlahi” adlı şiiri, evrene ruhun ve isyanın sağlayıcısı olarak Şeytan’ı kutsadı. Crowley’nin fikirleri Satanizm’de etkili olmuştur.

Crowley’den etkilenen Almanların 1926’da kurduğu grup Fraternitas Saturni’ydi . Kurucusu Gregor A. Gregorius, Romantiklerden büyük ölçüde etkilenmiş ve Şeytan’ı grubun astrolojik sistemi içine yerleştirdiği Satanische Magie’yi yazdı. Fraternitas Saturni hala var ve Gregorius’un yazısı Satanist uygulamada kullanılmıştır.

Anton Lavey

1957 ve 1960 arasında, eski bir karnaval müzisyeni olan Anton Lavey, okült dersleri verdi. Düzenli katılımcılar edinmesi sonrasında Şeytan Kilisesi’ni kurdu. Önceleri toplantılar halinde etkinliklerde bulunuyorlardı. 30 Nisan 1966’da ise Şeytan Kilisesi olarak resmileşti ve toplantılar tiyatro, kostüm ve müziği birleştirerek daha ritüel temelli hale geldi. Lavey Kara Papa olarak tanındı. Kilisenin ilk işe alım çabaları, daha sonra Manson Ailesine katılacak olan Susan Atkins’in yer aldığı kısa ömürlü Üstsüz Cadılar Revue gece kulübü şovunu içeriyordu.

Şeytani İncil

Lavey’in Şeytani İncil’i 1969’da yayınlandı ve Lavey’in kişisel kara büyü ve okült kavramlar, laik felsefe ve rasyonalizm ve Hıristiyan karşıtı yazılarını içeriyordu. Şeytani İncil, kilisenin adını daha çok duyurmasını sağladı.

Herbert Sloane

Medyum Herbert Sloan, 1969’da ilk Satanist örgütü, Ophite Cultus Sathanas’ın Our Lady of Endor Coven’ini 1948’de kurduğunu iddia etti. Sloane, grubunu Şeytan’ın metafizik yönlerine odaklanmış olarak tanımladı ve Lavey’in kilisesi ile rekabet edebilmek için toplantılara çıplak kadınları ekledi.

Dokuz Açı Düzeni

Nine Angles Düzeni, 1970’lerde İngiltere’de okült odaklı bir Satanizm ve UFO komplolarını ve anti-Semitizmi içeren bir gruptu.

Şeytan Kilisesi büyüdükçe, iç çatlaklar gelişti ve bazı üyelerin kendi kiliselerini kurmasına neden oldu. Kiliseden atılan bir kilise üyesi, Wayne West, 1971’de Birinci Okültik Man Kilisesi’ni kurdu. Bülten editörü Michael Aquino, 1975’te Set Tapınağı’nı kurmak için ayrıldı ve pek çok kişi onu izledi. Satanizm’in büyümesini engellemek için, ABD Ordusu, 1978’de başlayan “Dini Gereksinimler ve Uygulamalar” vaizleri için el kitapları dağıttı.

Marco Dimitri tarafından 1982’de İtalya’da kurulan Luciferian Children of Satan gibi yeni mezhepler kuruldu. Dimitri çocuk istismarından hüküm giydi, ancak daha sonra aklandı.

Daha sonraki Satanik gruplar arasında, 1990’da kurulan ve Satanizmi Nietzschean felsefesiyle harmanlayan bir Yeni Zelanda grubu olan Sol El Yolu Düzeni ve Şeytani Kızıllar yer alır. The Satanic Reds 1997’de New York’ta kuruldu ve Satanizm’i sosyalizm ve Lovecraftian kavramlarıyla birleştirdi.

Şeytani Panik

Şeytani kültlerin sistematik olarak çocukları ayinlerde taciz ettiği ve yaygın cinayetler işlediği fikri yaygın hale geldiği bir dönemde seri katil Richard Ramirez, 1985’te yakalandığında, Satanist olduğunu iddia etti. Görünüşünde Şeytani sembolizmler kullandı ve Lavey’i tanıdığını iddia ederek paniğin ateşini körükledi. Lavey, 1970’lerde kısa bir tanışıklıkları olduğunu kabul etti, ancak Ramirez kiliseye hiç adım atmamıştı.

Satanist Ritüel İstismarının California’daki McMartin Okulu gibi yüksek profilli vakaların standart bir yönü haline gelmesiyle panik tırmandı. Bu ceza davaları, komplo teorisini öne süren çocuk psikologları tarafından tutarlı bir kanıt eksikliği içeriyordu.

Lavey Sonrası Şeytan Kilisesi

Şeytan Kilisesi, 1980’lerin ve 90’ların Şeytani Paniğini yıprattı ve Lavey medyanın ilgisine rağmen sakin ve düşük bir profil tuttu. Ancak grup, Lavey’in 1997’deki ölümünün ardından zorluklarla karşı karşıya kaldı. Liderlik, Lavey’in ortağı Blanche Barton’a geçti. 2001’de Barton, yazar ve Kilise üyesi Peter H. Gilmore’u baş rahip ve eşi kilise yöneticisi Peggy Nadramia’yı baş rahibe olarak atadı. Gilmore’un Şeytan Kilisesi üyelerinin tek gerçek Satanistler olduğu yönündeki tartışmalı iddiaları, ayrılan kilise üyelerinin kendi yan dallarını yarattığını gören yeni bir göç dalgasına yol açtı.

Lusiferanizm

Eski Order of the Nine Angles üyesi ve heavy metal müzisyeni Michael Ford, 2013’te Greater Church of Lucifer’i kurdu ve iki yıl sonra Houston’daki ilk halka açık Şeytan Tapınağı’nı açtı. GCL, okült dokunuşlarla birçok LaVeyan ilkesini takip ediyordu.

Şeytan Tapınağı

Kilise bölünmelerinin en başarılı sonucu Şeytan Tapınağıdır. İlk olarak 2013’te Florida Valisi Rick Scott’a karşı hicivli bir mitingle dikkat çekti, ancak daha sonra organize bir gruba dönüştü.

Kurucu ortaklar Lucien Greaves ve Malcolm Jarry, Tapınağın ortaya çıkış nedeni olarak Şeytan Kilisesinin yetersiz olduğunu iddia ettiler.

Milton geleneğinde kendini teist olmayan bir din olarak tanımlayan ve Şeytan’ı sembolik bir isyan biçimi olarak gören Tapınak, kendisini kilise ve devletin ayrılması, dini eşitlik ve üreme haklarına odaklanan siyasi eyleme adadı.

Şeytan Tapınağı, hükümetin onayladığı 10 Emir anıtlarına tepki olarak, 2015’te Oklahoma ve 2018’de Arkansas’ta olmak üzere iki eyalet başkenti arazisine yasal olarak Baphomet heykelinin yerleştirilmesine yönelik iki girişimle ün kazandı.

Tapınak, 2016 yılında Salem, Massachusetts’te fiziksel bir hareket başlattı ve 2019’da ABD hükümeti tarafından bir din olarak tanındı ve vergiden muaf statü kazandı. Kuzey Amerika’da yaklaşık 20 tapınağı içerecek şekilde yayılmış durumda.

Yukarıda yazılanlar, insanların kendilerini ne kadar komik ve acınacak bir duruma düşürdüklerini göstermektedir. Şeytanın oyuncağı olmayı kendi iradeleriyle isteyen bir grup ahmak insanın dünya ve ahiret hayatlarının mahvetmelerinin ibret verici resimlerinden bir tanesidir satanizm.

https://www.history.com/topics/1960s/satanism

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.