Muaz bin Cebel ile Şeytan Kıssası

Muaz bin Cebel ile Şeytan Kıssası

“Muaz b. Cebel radıyallahu anh’ten nakledilğine göre “Şeytanı yakaladığın hadiseyi anlatsana” dendiğinde şöyle anlattı:

“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem beni Müslümanların zekatlarının bekçiliği için görevlendirdi. Hurmayı bir odaya doldurdum. Ama onun eksildiğini fark ettim. Bunu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e haber verdim.
“Ondan şeytan aşırıyor” buyurdu.

Bunun üzerine odaya girdim ve kapıyı üzerime kapattım. Kapıyı kaplayan büyük bir karartı göründü. Sonra karartı bir surete büründü. Sonra başka bir surete girerek kapı aralığından içeri girdi. İzarımı üzerime çektim. Hurmaları yemeye başladı. Üzerine atlayıp yakaladım. Kollarımla onu sardım ve:

“Ey Allah’ın düşmanı!” dedim.

Şöyle karşılık verdi:

“Beni bırak, yaşlıyım, ailem kalabalık, fakirim, ben de Nusaybin cinlerindenim. Arkadaşınız (Nebi sallallahu aleyhi ve sellem) gönderilmeden önce bu köy bizimdi. Gönderilince buradan çıkarıldık. Beni bırak bir daha buraya gelmem.” Bunun üzerine onu serbest bıraktım.

Cebrail, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek olanları anlattı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sabah namazını kıldıktan sonra bir münadiye;

“Muaz b. Cebel nerede?” diye sordurdu. Yanına gittiğimde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Senin esirin ne yaptı?” diye sordu. Olayı anlattım.

“O geri dönecek, şimdi sen de oraya git” buyurdu. Tekrar oraya gidip kapıyı üzerime kapattım. Gelip kapı aralığından girdi ve hurmadan yemeye başladı. İlk defasında yaptığımın aynısını yaptım. Bunun üzerine:

“Beni bırak, sana bir daha gelmeyeceğim,” dedi.

Ben:

“Ey Allah’ın düşmanı! Daha önce de gelmeyeceğini söylemedin mi?” deyince şöyle cevap verdi:

“Bir daha gelmeyeceğim. Bunun şahidi de, içinizden Bakara’nın son ayetlerini okuyanlara o gece bizden kimse onun evine giremez.”

Bu rivayetin bir lafzı da şöyle gelmiştir:

“Dediki: “Benim ailem kalabalık, sana Nusaybin’den geldim. Başka bir yerde
yiyecek bir şey bulabilseydim sana gelmezdim. Vallahi biz, arkadaşınız (Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem) gönderilene kadar sizin şu bahçenizde yaşardık. Ona iki ayet inince
Nusaybin’e düştük. Bu iki ayetin okunduğu bir eve şeytanlar üç gün giremez. Eğer beni serbest bırakırsan sana o iki ayeti öğretirim.”

Ben de: “Tamam” dedim.

“O ayete’l-kursi ile Bakara suresinin “Amene’r-rasulü” den sonuna kadar olan kısmıdır,” dedi. Ben de onu serbest bıraktım. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim ve durumu haber verdim. Buyurdu ki:

“Habis, çok yalancı olmasına rağmen bunu doğru söylemiş.” Ben de bundan sonra bu ayetleri okumaya başladım ve artık hurmalar hiç eksilmedi.”

Muaz bin Cebel ile Şeytan Kıssası gibi birçok dini kıssayı sitemizden takip edebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.