Maymun ve Yunus Balığı Masalı
Maymun ve Yunus Balığı Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde geçimini denizde balık tutarak sağlayan bir köy varmış. Bu köyde yaşayan balıkçılar, denize her çıktıklarında şans getirsinler diye yanlarına birer hayvan alıyorlarmış. Kimisi papağan, kimisi bülbül, kimisi yılan kimisi de kertenkele. Bir gemicinin hayvanı da maymunmuş.
Gemi bugünkü Ege denizinde büyük bir fırtınaya kapılmış. Dalgaların dehşetiyle gemi çatlayıp su almaya başlamış. Geminin batacağını anlayan gemiciler, hayvanlarıyla beraber kendilerini denize atmış. Maymun ve sahibi olan gemici de denize atlayanlar arasındaymış. Dalgaların büyüklüğü maymun ve sahibini birbirinden ayırmış.
Maymun, çırpına çırpına deniz yüzeyine çıkmaya çalışıyormuş. Maymunun dalgalarla boğuştuğunu gören Yunus balığı, onu bir insan sanıp yanına gitmiş. Maymunu sırtına alıp, sahile doğru yüzmeye başlamış. Dalgalardan kurtulduğu için rahat bir nefes alan maymun, yuttuğu suları kusmaya çalışıyormuş. Bergama körfezine doğru yüzerken Yunus balığı:
-‘Siz Bergamalı mısınız?’ diye sormuş maymuna.
Maymun ağzındaki deniz suyunu tükürerek:
-‘Elbette ben Bergama’nın en tanınmış ailelerinden birine mensubum’, diye cevap vermiş.
Yunus balığı:
-Şu halde Efes’i bilir misiniz? ,’ diye sormuş.
Maymun, Efes’in bir insan olduğunu düşünerek:
-‘Bilmez olur muyum? O benim en yakın arkadaşım’, diye cevap vermiş.
Maymunun sahtekarlığını anlayan Yunus Balığı, hemen denize dalarak Maymunu kendi kaderiyle baş başa bırakmış.
Maymun ve Yunus Balığı Masalımız da burada bitmiş.
Kaynak: Ezop Masalları