Maviş ve Özgürlüğün Sırrı
Maviş ve Özgürlüğün Sırrı
Bir zamanlar, yemyeşil bir bahçesi olan güzel bir evde Maviş adında bir muhabbet kuşu yaşarmış. Tüyleri gökyüzü gibi masmavi, gözleri pırıl pırıl parlakmış. Sahibi olan küçük Ela, ona çok iyi bakar, her gün yemini ve suyunu tazeler, onunla sohbet edermiş.
Ama Maviş’in içi hep bir garip olurmuş. Ela ne kadar iyi davransa da bazen camın dışına bakar, gökyüzünde uçan kuşları izler ve derin derin iç geçirirmiş. Çünkü o da uçmak istiyormuş, gökyüzünü hissetmek istiyormuş.
Bir gün Ela, Maviş’in kafesinde düşünceli durduğunu fark etti. Onun üzgün olduğunu anladı ve büyük bir karar verdi. Kafesin kapısını açtı ve yavaşça konuştu:
“Maviş, seni çok seviyorum ama eğer gerçekten uçmak istiyorsan seni tutamam. İstediğin zaman dönebilirsin.”
Maviş önce ne yapacağını bilemedi. Özgürlük her zaman hayalini kurduğu bir şeydi ama Ela’yı da çok seviyordu. Bir an durdu, sonra kanatlarını açtı ve havalandı! Gökyüzüne yükseldikçe kalbi heyecanla çarpıyordu. Rüzgar tüylerini okşuyor, güneş içini ısıtıyordu.
Ama birkaç gün sonra Maviş, Ela’yı özlediğini fark etti. Onun tatlı sesi, sevgi dolu ilgisi olmadan gökyüzü bile biraz eksik gibiydi. İşte o zaman Maviş, gerçek özgürlüğün sadece uçmak değil, sevildiğin ve mutlu olduğun yerde olmak olduğunu anladı.
Bir sabah Ela bahçeye çıktığında, bir de ne görsün? Maviş yuvasına geri dönmüştü! O günden sonra Ela, Maviş’in kafesini açık bırakmaya devam etti. Maviş bazen uçup gider, bazen geri gelir ama her zaman Ela’nın sevgisini hissettiği yerde mutlu olurdu.