Kurşun Asker Masalı
Kurşun Asker Masalı
Bir varmış bir yokmuş uzak ülkelerden birinde küçük bir oyuncakçı dükkânı varmış. Bu dükkânda on üç tane kurşun asker varmış. Bu askerlerden birinin bir bacağı yokmuş. Hepsinin belinde silahları hazır ol da bekliyorlarmış. Oyuncakçı bu askerleri dükkânının en güzel yerinde sergiliyormuş.
Dükkânın önünden annesiyle birlikte geçen küçük bir çocuk, annesinden kendisine bu askerleri almasını istemiş. Annesi de oyuncak askerleri çok beğendiği için hemen kabul edip oyuncakları satıcıdan satın almışlar. Anne ve çocuk mutlu bir şekilde evlerine dönmüşler.
Çocuk oyuncaklarını hemen çıkarıp oynamaya başlamış. Saatlerce oynadıktan sonra sıkılıp, kurşun askerleri bir kutuya yerleştirmiş. Kutunun ağzı açıkmış. Bir bacağı olmayan topal asker dışarıyı seyretmek için kutunun ağzından dışarıya bakmış. Birde ne görsün! Karşı masanın üstünde duran, oyuncak bir şatonun önünde, dünyanın en güzel oyuncak prensesi duruyormuş. Prenses de topal askeri görmüş. Topal askerde çok yakışıklı olduğu için prenseste ondan hoşlanmış ve sabaha kadar birbirleriyle bakışmışlar.
Sabah olunca çocuk oyun oynamak için tüm kurşun askerlerini tekrar kutusundan çıkarmış ve hepsini pencerenin önüne dizmiş. Derken dışarıda büyük bir fırtına başlamış ve pencereden içeriye giren rüzgar, topal askeri uçurup dışarı fırlatmış. Diğer iki kurşun askere bir şey olmamış çünkü onların iki bacağı varmış ama bizim topal asker, tek bacaklı olduğu için dengesini yitirip dışarıya düşmüş.
Topal askeri, sokakta oynayan iki yaramaz çocuk bulmuş ve onu kâğıttan bir gemiye bindirip yağmur sularına bırakmışlar. Gemi, nehre ulaşınca, batmış ve kurşun askeride bir balık yemiş. Balığı bir balıkçı yakalamış ve Pazarda satmaya götürmüş. Bir adam balığı satın almış ve eve götürmüş. Adamın karısı, balığı temizlerken kurşun askeri kurtarmış ve bu askerin oğluna aldığı topal asker olduğunu fark etmiş. Onu alıp oğluna götürmüş, oğlu topal askerini tekrar görünce çok sevinmiş ve onu kuruması için hemen şöminenin önüne koymuş.
Topal asker, prensesi tekrar gördüğü için çok sevinçliymiş. Prenses de onu gördüğü için çok sevinçliymiş. Annesi oğlunu yemeğe çağırmış çocuk yemek için koşarak odasından çıkarken ayağıyla topal askere çarpmış ve topal asker, ateşin içine fırlamış ama çocuk bunu fark etmemiş. Topal asker yavaş yavaş erirken, bir rüzgâr esmiş ve prensesi topal askerin yanına uçurmuş. İki oyuncak birbirlerine kavuştukları için çok mutluymuşlar ve birbirlerine sarılarak eriyip gitmişler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.