Kurnaz Tilki Masalı
Kurnaz Tilki Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Uzun yıllar önce köyün birinde bir avcı yaşarmış. Bu avcının çok sayıda tavuğu varmış. Avcı, bu tavukların yumurtalarını satarak ailesini geçindirirmiş.
Günlerden bir gün bir tilki avcının tavuklarının yerini öğrenmiş. Gece olunca da bacadan aşağıya içeriye girmiş. Doyuncaya kadar tavuk yedikten sonra tekrar bacadan çıkıp ormanın yolunu tutmuş. Avcı, tavuklarının eksildiğini anlamış, fakat kimin tarafından çalındığını bir türlü öğrenememiş.
Ertesi gün tilki yine bacadan girerek epeyce bir tavuk yemiş. Üç gün böyle, beş gün böyle, bir gün avcı bakmış ki, tavuklarının neredeyse yarısı yok olmuş. Bir gece tavukların bulunduğu yerde, saklanıp beklemeye başlamış. Her zaman olduğu gibi bir süre sonra bizim tilki yanına bir arkadaşını da alarak bacadan içeriye girmiş. Avcı da gizlice gidip bacanın deliğini kapatmış, daha sonra da bizim tilkiyi balta ile kesivermiş. Diğer tilki ise saklanarak canını zor kurtarmış. Avcı da öldürdüğü tilkinin derisini yüzerek içine saman doldurup direğe asmış.
Ölümden kurtulan tilki, bir müddet tavukların yanına uğramamış. Fakat bir süre sonra açlığa dayanamayarak tekrar tavukların yanına gelmeye başlamış. Tilki, hemen hemen her gün avcının bir tavuğunu yermiş. Avcı, hangi yola başvurduysa da tilkiyi yakalayamamış. Düşünmüş taşınmış sonunda yine tavukların yanında beklemeye karar vermiş. Tavukların bulunduğu yere gelen avcı, kapıyı sıkıca kapattıktan sonra tilkiyi beklemeye başlamış. Gece ortasına doğru kurnaz tilki, her zaman olduğu gibi bacadan içeriye girmiş. Avcı tam vaktinde okunu tilkiye fırlatmış fırlatmasına ama kurnaz tilki nasıl olduysa canını yine kurtarmış. Bu duruma çok üzülen avcı ne yapacağını da şaşırmış. Ertesi gün tilki, tekrar gelip bir tavuk yemiş. Meğerse avcı da bir gün öncesinden kapı ve bacayı sıkıca kapatmış.
Dışarı çıkamayan çaresiz tilki bir de bakmış ki, avcı karşısında duruyor. Tilki, bir o yana bakmış, bir bu yana bakmış, kaçacak yer bulamayınca kendi kendine: “Ne yapsam da bu adamın elinden kurtulsam.” diye kurnazlık düşünmeye başlamış. Tam o esnada tilkinin gözüne içine saman doldurulmuş tilki postlarının asılı olduğu direk ilişmiş. Kurtuluşunun olmadığını anlayan tilki de direğe çıkarak, kendi kendini asmış. Avcı, her tarafı didik didik etmiş, fakat bir türlü tilkiyi bulamamış. Çaresiz kalan adam kendi kendine düşünmeye başlamış:
-“Ben kaçan tilkileri bile yakalamıştım. Şimdi hiçbir yerde delik bile bırakmadım. Peki, bu tilki nereye saklanmış olabilir?”
Adam her yeri aradıktan sonra tilkilerin asılı olduğu direğin dibinde durmuş. Bir de bakmış ki, direkteki tilkilerin sayısı artmış. Bu duruma şaşıran adam, tek tek tilkilerin derilerini kontrol etmeye başlamış. Sonunda tilkilerden birisinin sağ olduğunu anlayarak onu yakaladığı gibi yere vurmuş. Tilki, acı acı bağırdıktan sonra nefesini tutmuş ve kendisine ölü süsü vermiş. Bir süre sonra avcı tilkinin öldüğünü zannederek:
-“Önce yemeğimi yiyeyim, daha sonra gelir derisini yüzerim. Sonra da asarım,” diye düşünmüş.
Avcı, sofrada yemek yemeye başlayınca, tilki birden fırlamış ve fırladığı gibi de kaçmış. Adam, tilkinin kaçtığını görünce ağzı açık kalmış. Bizim avcının tilki ile mücadelesi ise tekrar başlamış.
Kurnaz Tilki Masalı burada bitmiş.