Kurnaz Çakal ve Aslan Hikayesi
Kurnaz Çakal ve Aslan Hikayesi
Bir gün bir Çakal dar, kayalık bir geçitten geçiyormuş. Sık sık yaptığı gibi, av kokusunu yakalamak için burnunu yere bastıra bastıra geziniyormuş. Öğlen sıcağında bir fare bulması pek kolay olmasa da kendi kendine “Bir sonraki yemeğimi ne zaman yiyeceğimi asla bilemeyeceğim,” diye düşünmüş. Ama bir umutla belki bir veya iki kertenkele yakalayabilirim diye de düşünmeyi ihmal etmemiş.
Birdenbire geçitte önünde bir şeyin hareket ettiğini fark etmiş. “Oh hayır. Olamaz!” Çakal korkudan yerinden kıpırdayamaz olmuş. Çünkü bir Aslan ona doğru geliyormuş. Bir kaçış yolu bulmaz ise Aslanın kendisini yiyeceğinden eminmiş. Çakal’ın aklına bir fikir gelmiş.
Yukarıdaki kayalıklara bakarak “Yardım edin, yardım!” diye bağırmış sonra da yol kenarındaki büyük kayanın altına büzülmüş gibi yapmış. Aslan şaşkınlıkla aniden durmuş.
Aslan:
“Ne oldu sana? Neden yardım diye bağırıyorsun?” diye sormuş.
Çakal:
“Ah, yüce Kralım. Lütfen yardım et! Kaybedecek zamanımız yok! Üstümüzdeki o büyük kayaları görmüyor musunuz? Düşmek üzereler! İkimiz de ezilerek öleceğiz !!!! Oh, kudretli Kralım, bir şeyler yap! Kurtar bizi! ” Ve çakal, pençeleri ile kaya dibine daha da sokulmuş.
Aslan endişeyle yukarı bakmış. Daha düşünme şansı bile bulamadan, Çakal, ona “güçlü kolları ile tutmazsa kayanın her ikisi üzerine düşeceğini söylemiş.” Böylece Aslan güçlü kollarıyla kayayı tuttu.
“Oh, teşekkürler, yüce Kralım! Senin sayende kayaların altında ezilmekten kurtulduk. Hemen ileriden bir kütük getirip tuttuğun kayaya dayayacağız,” deyip gözden kayboldu.
Aslan, hareket etmeyen kayanın ağırlığı altında yapayalnız kalmıştı. Aslan, daha ne kadar o düşmeyen kayayı tuttu bilinmez ama bildiğimiz şey: Çakal zekasıyla aslandan kurtulmayı başarmıştı.
Ezop Masalları, Kurnaz Çakal ve Aslan Hikayesi.