Koyun Postuna Bürünen Kurt Hikayesi
Koyun Postuna Bürünen Kurt Hikayesi
Bir varmış bir yokmuş. Günün birinde ormanda avlanmaya çıkan bir kurt, yol kenarına atılmış bir koyun postu görmüş. Önce bir tuzak olabilir diye biraz beklemiş, sonra postun etrafını dolanmış. Etrafta şüpheli bir şeyler görmeyince koyun postuna yaklaşıp onu alıvermiş.
Bu koyun postuyla “ne yapabilirim” diye düşünürken birden aklına çok güzel bir fikir gelmiş. “Bu postu üzerime giyinip, koyun sürüsünün arasına gireceğim ve bu sayede ne çoban köpekleri ne de koyunlar benden şüphelenir,” diye düşünmüş ve postu yanına alarak, bir koyun sürüsüne yaklaşmış.
Koyun postunu üzerine giyinip, koyun sürüsünün arasına dalmış. Sürü içerisinde Kurt’un postunu giydiği koyuna ait olan Kuzu, Koyun postuna bürünmüş Kurt’u takip etmeye başlamış. Böylece kurt, kuzunun kendisini takip etmesini sağlamış ve kuzuyu çalıların arasına kadar götürmüş. Sonra kuzuyu afiyetle yemiş. Sonraki günlerde gözüne kestirdiği koyunları kandırarak ormanlık alana götürüp afiyetle yemeye devam etmiş. Uzun bir süre ne koyunlar, ne de çoban köpekleri onun koyun postuna bürünmüş bir kurt olduğunu anlayamamış.
Koyun Postuna Bürünen Kurt Masalımız da burada sona ermiş.
Kaynak: Ezop Masalları
Bu masaldan çıkaracağımız ders, görünüşe aldanmamak olmalıdır. Sadece okulda değil, hayatımızın her alanında karşılaştığımız, tanıştığımız, aynı ortamda bulunmak zorunda olduğumuz her insanın birer koyun görünümlü kurt olabileceğini unutmamalıyız. Onlara yaklaşımımız tedbirli olmalı, sizi rahatsız eden en ufak şeyleri bile anne ve babanızla paylaşmalısınız. Böylece iyi görünümlü kötü insanları daha çabuk tanımış oluruz.