Keçi ile İki Yavrusu Masalı

Keçi ile İki Yavrusu Masalı

Masal masal içinde, masal uyku içinde, çok uzak bir ormanda bir keçi ve iki yavrusu varmış. Keçinin yavrularının adı Alur ile Balur’muş.

Bu ormanda kötü kalpli bir kurt yaşarmış. Anne keçi, yavrularına her akşam bu kötü kurtla ilgili masallar okurmuş ki yavruları, kurda karşı daha dikkatli olsun. Ayrıca her sabah keçi yavrularını evde bırakır, kapıyı arkalarından kilitleyip tekrar kurdu hatırlatıp ve dermiş ki:

 -‘ Kapıyı kim çalarsa çalsın, açmayın. Ayağını göstersin, benim ayağımı görürseniz, açın. Yoksa açmayın. Çünkü etrafta kurt, tilki ve ayı var. Aman ha dikkatli olun.’

Keçi, daha sonra yavrularına yemek toplamaya gidermiş. Birgün  kurt, keçinin söylediklerini duymuş sonra keçinin gitmesini beklemiş. Keçi ordan uzaklaşınca, hemen gidip keçinin kapısını çalmış.

Yavrular:

-‘Kimsin ?’ diye sormuşlar.

Kurt sesini incelterek:

-‘Benim, anneniz, size süt getirdim,’ demiş.

 Yavrular:

-‘Ayağını uzatta görelim’ demişler.

Kurt ayağını göstermiş.

Yavrular:

-‘Senin ayağın kara, bizim annemizin ki ise beyaz. Sen bizim annemiz değilsin, çabuk git buradan,’ diye bağırmışlar.

 Kurt hemen evine gitmiş, mutfaktan un alıp ayağına dökmüş. Tekrar keçinin evine gidip kapıyı çalmış.

Keçinin yavruları:

 -‘Kimsin?’ diye sormuşlar.

Kurt sesini incelterek:

-‘Benim, anneniz, kapıyı açın, size süt vereyim,’ demiş.

Yavrular:

-‘Ayağını uzatta görelim,’ demişler.

 Kurt ayağını uzatmış, yavrular kurdun beyaz ayağını görünce onu anneleri sanıp kapıyı açmışlar.  Kapıyı açınca, kurt her iki yavruyu da yutmuş ve evine gitmiş. Anne keçi eve gelince, evin kapısını açık bulmuş. Aramış taramış ama yavrularını bulamamış.

Hemen ayının evinin damına çıkmış ve damın üstünde tepinmeye başlamış.

Ayı:

-‘Benim evimin damında tepinende kimdir?’ diye bağırmış.

Keçi:

-‘Benim ben, Akbacaklı Keçi.

Alur’umu kim yedi?

Balur’umu kim yedi?

Kim yediyse yarın benimle savaşa gelsin,’ demiş.

Ayı:

-‘Ne Alur’unu yedim ne Balur’unu. Yarın savaşada gelmiyorum,’ demiş.

Keçi bu kez Tilkinin evinin damına çıkmış ve tepinmiş.

Tilki:

-‘Benim evimin damında tepinende kimdir?’ diye bağırmış.

Keçi:

-‘Benim ben, Akbacaklı Keçi.

Alur’umu kim yedi?

Balur’umu kim yedi?

Kim yediyse yarın benimle savaşa gelsin,’ demiş.

Tilki:

-‘Ne Alur’unu yedim ne Balur’unu. Yarın savaşada gelmiyorum,’ demiş.

Keçi bu kez Kurdun evinin damına çıkmış ve tepinmeye başlamış.

Kurt:

-‘Benim evimin damında tepinende kimdir?’ diye bağırmış.

Keçi:

-‘Benim ben, Akbacaklı Keçi.

Alur’umu kim yedi?

Balur’umu kim yedi?

Kim yediyse yarın benimle savaşa gelsin,’ demiş.

Kurt:

-‘Alur’unu da ben yedim Balur’unu da ben yedim. Yarın savaşa geliyorum,’ demiş.

Sabah olunca keçi sütünü sağmış, bir kaba koyup demircinin yanına gitmiş.

 -‘Bu sütleri sana veriyorum, yalnız karşılığında boynuzlarımı keskin yap,’ demiş.

 Demirci razı olmuş ama nedeninide sormuş. Keçi başından geçenleri anlatmış. Demirci bu duruma çok üzülmüş. Keçinin boynuzlarını bir kılıçtan daha çok keskinleştirmiş.

 Keçi oradan ayrıldıktan sonra kurt gelmiş.

-‘Demirci kardeş şu dişlerimi bir bıçak gibi keskin yap,’ demiş.

Demirci:

-‘ Tamam. Dişlerini bıçaktan daha keskin yapacağım,’ demiş.

Demirci, kurtun dişlerini bir güzel törpüleyip:

-‘Artık bıçaktan daha keskin dişlerin var,’ deyip kurdu göndermiş.

Keçi ile kurt karşı karşıya gelmişler ve birbirlerine hızla saldırmışlar. Keçi ani bir hamleyle boynuzlarıyla kurdun karnını yırtmış. Kurt ölmüş, keçinin yavruları da kurdun karnından dışarı çıkmışlar. Anne keçi ve iki yavrusu birbirlerine sarılmış, evlerine dönmüşler. Sonra mutlu bir şekilde yaşamışlar.

Keçi ile iki yavrusu masalımız da burada bitmiş.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.