Karlar Kraliçesi Karla ile Çöl Prensi
Karlar Kraliçesi Karla ile Çöl Prensi
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok uzaklarda her tarafı karlarla kaplı beyaz bir ülke varmış. Bu ülke karlarla kaplı olmasının yanında etrafı sularla çevriliymiş. Bu ülkeyi yöneten güzel mi güzel Karla adında Karlar Ülkesinin Kraliçesi varmış. Bu ülkede periler dışında kimse yaşamazmış. Periler çok hızlı, istedikleri an istedikleri yere gidebilen varlıklarmış. Ülkenin güvenliğini de asker periler sağlarmış. Karlar ülkesinin etrafı yüksek kar duvarlarıyla çevriliymiş.
Karlar Kraliçesi Karla çok güzel, nazik, iyiliksever biriymiş. Günlerden bir gün büyük bir fırtına çıkmış. Kırk gün kırk gece her yerde kar ve tipi varmış, göz gözü görmüyormuş. Kırk gün sonra fırtına dindiğinde, periler yabancı birinin deniz kıyısında yattığını görmüşler. Bu kişi perilere hiç mi hiç benzemiyormuş. Bu kişinin kim olduğunu öğrenmek için yaşlı bilge periye sormuşlar. Yaşlı bilge peri bu kişinin bir çöl insanı olduğunu söylemiş. Hemen Karlar Kraliçesi Karla’ya haber vermişler, Karla durumu öğrenince yerde yatan kişinin saraya getirilmesini istemiş. Yabancı kişi konuşamaz halde baygın ve yaralıymış. Hekim periler yaralı kişinin iyileşmesi için uğraşmışlar ama bir türlü bu yabancıyı kendine getirememişler. Bunun üzerine Kraliçe Karla bu yabancı kişinin kim olduğunu öğrenmek için dünyanın dört bir yanına perileri göndermiş. Giden periler birer birer geri dönmeye başlamış. Geri döndüklerinde bu yabancının çöl prensi olduğunu ve büyük bir donanma ile ülkemize saldırmak için yola çıktığını ancak fırtına çıkınca prensin gemisi battığı için bizim ülkemizin sahiline vurduğunu söylemişler. Bu sözleri gelen diğer periler de onaylayınca Kraliçe Karla, Prensi zindana hapsetmiş. Aradan bir süre geçince prens iyileşip kendine gelmiş.
Çöl prensinin askerleri, Karlar Kraliçesinin ülkesine ulaşmışlar ve bu ülkeyi ele geçirmek için savaşa başlamışlar. Aradan günler geçmiş, ama her iki tarafın ordusu da bir başarı sağlayamamış. Bir gün zindan görevlisi savaş hakkında konuşurken, çöl prensi konuşulanları duymuş. Kendi askerlerinin Karlar ülkesine saldırdığını duyunca, çok pişman olmuş. Bir yolunu bulup zindandan kaçmış ve savaşı durdurmuş. Karlar Kraliçesi Karla’ya bir heyet göndererek barış teklifinde bulunmuş. Karla ve Peri heyeti daha fazla kimsenin zarar görmemesi için bu teklifi kabul etmişler. Çöl Prensi ve Vezirleri, Karlanın sarayına gitmişler. Çöl Prensi, Kraliçe Karlanın kendisini ölümden kurtarmasından dolayı çok teşekkür etmiş. Kraliçe Karla da savaşın erken bitmesinden dolayı Çöl Prensine teşekkür etmiş.
Çöl prensi, Kraliçe Karla’ya aşık olmuş ve daha güçlü bir ülkeye sahip olmak için Karlar Kraliçesi Karla ya evlenme teklifinde bulunmuş. Karla, bu teklifi kabul edip evlenmişler. Karlar Kraliçesi Karla ile Çöl Prensi birlikte Karlar ülkesinde mutlu mesut yaşamaya devam etmişler. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.