Hazreti Musa’nın Mısır’dan Medyen’e Gidişi ve Evlenmesi
Hazreti Musa’nın Mısır’dan Medyen’e Gidişi ve Evlenmesi
Büyük peygamberlerden biri olan Hazreti Musa, Firavunun zulmü altındaki İsrailoğulları’nı kurtarıp vaddedilmiş topraklara götürmekle görevlendirilmeden önce kimi imtihanlara tabi tutulmuştu. Bu imtihanlar sonrası kimi kararlar alması gerekiyordu. Peki neydi bu imtihanlar? Bu imtihanlar Hz Musa (as)’ın hayatını nasıl değiştirdi?
Hazreti Musa Medyen’e niye gitti? Musa Peygamber (as) ne zaman evlendi? Hz Musa Mısır’ı neden terk etmek zorunda kaldı? Tüm bu soruların cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz.
Hazreti Musa’nın Kıptiyi Öldürmesi…. Mısır’dan Ayrılması… Medyen’e hicreti ve Evlenmesi…
Musa (as) Mısır’da yanlışlıkla öldürdüğü Kıpti ’den dolayı hiç vakit kaybetmeden Mısır’ı terk etmesi gerektiğini biliyordu. Terk edecekti etmesine ama nereye gideceğini bilmiyordu. Çünkü, daha önce şehir dışına hiç çıkmamıştı. Allah Teâlâ, Cebrâil (as)’ı gönderdi ve ona Medyen yolunu gösterdi. O zamanın şartlarında Medyen, Mısır’a sekiz günlük bir mesafedeydi.
“Medyen’e doğru yola çıktığında: ‘Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir!’ demişti.” (Kasas, 22)
Nihâyet Hz Musa, Medyen’e ulaştı ve bir su kuyusuna varınca burada bekledi. O esnada halk, Medyen kalesinden sürülerini çıkarıyordu. Kaleden çıkan sürüler, doğruca oradaki kuyuya doğru geliyorlardı. Biraz sonra, bütün çobanlar koyunlarını sulamak için kuyunun etrafına üşüştüler. Ancak iki hanımın sürülerini çekip kenarda beklemeleri ve kalabalığa karışmamaları Hz Musa’nın dikkatini çekti.
Onlara:
“Siz niye bekliyorsunuz? Hayvanlarınızı niçin sulamıyorsunuz?” dedi.
Hanımlar da:
“Çobanlar gitmedikçe hayvanlarımızı sulayamıyoruz!..” dediler.
Hz Musa:
“Sizin kimseniz yok mu?” dedi.
Onlar da;
“Çok yaşlı ve halsiz bir babamız var. Bunun için koyunları biz sulayıp otlatmak zorunda kalıyoruz. Bununla birlikte, erkeklerin arasına girmek istemiyoruz. Ancak onlar çekilip gidince, sürülerimizi suluyoruz. Sürülerini önce onlar suladığı için bazen kuyuda su bitmiş oluyor. Bunun için biz de bazen hayvanlarımızı sulayamıyoruz!..” dediler.
Âyet-i kerîmede:
“Mûsâ, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan birçok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını sudan) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların arasına girip hayvanlarımızı) sulayamayız; babamız da çok yaşlıdır (onları sulayamaz).” (Kasas, 23)
Rivâyet edildiğine göre bu iki kız, Şuayb (as)’ın kızları Safura ile Sufeyrâ idi. Hz Musa sekiz gündür aç olmasına rağmen çok zor da olsa kuyudan su çekip, Safura ile Sufeyra’nın hayvanlarını suladı. Kızlar da ona teşekkür edip oradan ayrıldılar.
“Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Gerçekten ben, bana indireceğin her hayra muhtacım, dedi.” (Kasas, 24)
Şuayb (as), kızlarının davarları sulamaktan erken döndüklerini görünce şaşırdı ve onlara bunun sebebini sordu. Kızları da salih bir insanın kendilerine yardım ettiğini, ancak bu beldede böyle birinin bulunmadığını söylediler. Şuayb (as), Hz Musa’yı yanına çağırttı ve ona kim olduğunu sordu.
Hz Musa:
“Ben Hazret-i Yâkub’un neslinden İmran oğlu Musa’yım” dedi ve başından geçenleri ona anlattı.”
Şuayb (as):
“Korkma! Burada Firavun’un hükmü geçmez!” dedi.
Âyet-i kerîmede: “Derken, o iki kızdan biri, utana utana yürüyerek ona geldi: Babam, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın bedelini ödemek için seni çağırıyor! dedi. Mûsâ, ona (Şuayb’e) gelip başından geçeni anlatınca o: Korkma! 0 zâlim kavimden kurtuldun, dedi.” (Kasas, 25)
Şuayb (as), Hazret-i Musa’ya yemek ikrâm etti. Ancak o, çok aç olmasına rağmen yemeği yemekte tereddüt ediyordu. Şuayb (as) bunun sebebini sorunca, Musa (as):
“Biz öyle bir âileyiz ki bütün dünyayı önümüze serseler onu, hiçbir âhiret nimeti ile değişmeyiz! Ben bu yardımı, yemek için değil, Allah rızası için yanmıştım” dedi.
Şuayb (as) bu cevaba çok memnun oldu ve:
“Bu ikramımız, yaptığın yardım için değil, misafirimiz olduğun içindir, haydi ye!” dedi. Bunun üzerine çok yorgun ve aç olan Hazret-i Mûsâ, yemeği yedi ve istirahate çekildi. Safura, babasına bu kimseyi ücretle tutmasını tavsiye etti.”
Şuayb (as), Hazreti Musa’yı çok beğenmişti. Onu yanında alıkoymak istedi. Bir çare düşündü ve kızı Safura ile evlenmesini ona teklif etti. Hz Musa:
“Benim bir mal varlığım yok, nasıl evlenebilirim?” deyince, Şuayb (as), Hz Musa’dan, vermesi gereken mehir karşılığında sekiz sene koyunlarına bakmasını talep etti. Ancak koyunlara on sene bakarsa daha da iyi olacağını söyledi. Onun gayesi Musa’nın, kendisinin yanında daha çok kalmasını temin etmekti:
“(Şuayb) dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımda birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer (bu hizmetini) on yıla tamamlarsan artık o senin tarafından (bir lütuftur); yoksa sana zorluk çıkarmak istemem. Inşâallâh beni sâlih kimselerden bulacaksın!” ( Kasas , 27)
“(Mûsâ) şöyle cevap verdi: Bu (sözleşme), seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini tamamlarsam, bana karşı bir husûme (kızgınlık) yok. Çünkü Allah, söylediklerimize vekildir.” (Kasas, 28)
Böylece Hz Musa, Şuayb (as)’ın sürülerini gütmek suretiyle hizmete başladı. Nihâyet sekiz sene dolduğunda, Şuayb (as), koyunlarını damadı ve kızına hediye etti. Ancak Musa (as) hizmetini onuncu seneye kadar devam ettirdi.
Osman Nuri Topbaş’ın Peygamberler Tarihi eserinden yararlanılmıştır. (Hazreti Musa’nın Mısır’dan Medyen’e Gidişi ve Evlenmesi)