Farelerin Toplantısı Masalı
Farelerin Toplantısı Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde buralardan çok uzaklarda Fareler ülkesi diye bir ülke varmış. Bu ülkede ki fareler mutlu bir şekilde yaşıyorlarmış. Ama bu mutlulukları ülkelerinin limanına yanaşan gemiyle son bulmuş. Çünkü bu gemide, gemideki fareleri yakalasınlar diye kedi besliyorlarmış ve bu kedilerden bir tanesi fırsatını bulup, gemiden kaçmış. Kedi, gemiden kaçtıktan sonra ormanda bir müddet yürümüş. Ağaçlar arasında önce minik minik evler sonra sokaklarda koşturan fareler görmüş. O andan beri fareler, korkularından evlerinden çıkamaz olmuşlar. Dışarıya ancak geceleri sessizce çıkabiliyorlarmış.
Bu soruna bir çözüm bulmak için bir toplantı düzenleme kararı almışlar. Toplantının konusu, ülkelerine gelen davetsiz misafir, ‘KEDİ’ymiş.
Farelerin toplantısındaki farelerden bir tanesi ayağa kalkmış ve demiş ki:
-Biliyorsunuz ki bu kedi, bizi gördüğü yerde kovalıyor ve yemeye çalışıyor. O, bizden çok büyük olduğu için onu yenme şansımız da yok. Şayet onun bize yaklaşmasını önceden haber alırsak, bize zarar veremez. Bunun için ise aklımda çok iyi bir fikir var. Kedinin boynuna zil takarsak, o bize yaklaştığında, zilin sesini duyar ve saklanırız.
Salondaki fareler ayağa kalkıp alkışlamaya başlamışlar. Bu arada ‘’harika bir fikir’’, ‘’aklınla bin yaşa’’, ‘’ kralımız sen olmalısın’’, diye bağıran farelerde olmuş.
Bütün bu olanları izleyen salondaki küçük bir fare, ‘’peki bu zili kediye kim takacak’’ diye bağırmış. Birden ortalık sessizliğe bürünmüş. Kimseden ses çıkamamış.
O günden sonra, farelerin toplantısı bir daha yapılmamak üzere sona ermiş.
bu hikaye çok güzel