Dilenci ve Ev Sahibi

Dilenci ve Ev Sahibi Hikayesi

Dilencinin biri bir gün bir evin kapısını çaldı. Bir parça kuru ekmek istedi. Evin sahibi;

-“Allah versin, burası fırın mı, git sen fırına,” diye çıkışmış. Bunun üzerine dilenci:

-“Öyleyse bir parça yağ ver” dedi.

Adam:

-“Be adam, burasını kasap mı sandın, burada yağın ne işi var, kasaba git,” demiş.

Dilencinin gideceği yoktu bu seferde:

-“Madem  yağ yok, bari azıcık un ver ,” demiş.

Ev sahibi iyice sinirlenmiş ve:

-“ Sen burasını değirmen mi sandın, un için değirmene git ,” diye başından salmak istedi.

Dilenci ise hiç oralı olmamış ve:

-“Hiçbir şey yoksa mutlaka bir çanak su vardır, bari bir tas su ver ,” demiş.

Adam:

-“Bak bakalım buradan ırmak mı akıyor, pınar mı kaynıyor? Su falan yok,”  deyip kestirip atmış.

Kısacası dilenci ne istediyse ev sahibi dilenciyi alaya alıp her şeye yok demiş. Bu sırada dilenci, açık duran kapıdan başını içeri sokmuş olanca gücüyle salona tükürmüş.

Buna çok sinirlenen adam:

-“Be adam sen delirdin mi, hiç evin içine tükürülür mü?”  diye çıkışmış.

Dilenci, hiç bir şey oymayan evin içine elbette tükürülür deyip oradan uzaklaşmış.

Bize gelip, bir şeyler isteyen insanları hor görmememiz gerekir. Kimin gerçekten ihtiyaç sahibi olduğunu bilemediğimiz için Allah’ın bize vereceği hayrı düşünerekten az da olsa yardımcı olmamız gerekir.

Kaynak: Mevlana Celalettin Rumi, Mesnevi, Dilenci ve Ev Sahibi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.