Deve ile Tilki Masalı
Deve ile Tilki Masalı
Günlerden bir gün bir deve ile tilki karşılaşmışlar. Tilki devenin hörgüçlerine bakıp gülmüş ve deve ile alay etmeye başlamış. Tilki, boyuna posuna bakmadan deveye:
“Seni eninde sonunda yiyip karnımı bir güzel doyuracağım,” demiş.
Deve tilkinin bu sözlerine gülmüş. Fakat hiçbir şey demeden yoluna devam edip gitmiş. Deve bir vakit yürüdükten sonra kendi kendine söylenmeye başlamış:
“Gidip tilkinin evinin önüne yatıp ölü numarası yapayım, bakalım tilki bey ne yapacak?” demiş. Ardından da tilkinin evinin olduğu yere gitmiş ve tilkinin evinin önüne ölü gibi yatmış. Tilki evinden dışarı çıkmış. Bir de ne görsün? Evinin önünde ölü gibi yatan bir deve… Tilki, sevinç içerisinde devenin olduğu yere gelmiş. Devenin ölüp ölmediğini anlamak için devenin sağını solunu ısırmaya başlamış. Deveden hiç ses çıkmadığını gören tilki, devenin ölmüş olduğuna inanarak:
“Çok güzel! Deve ölmüş, ancak onu dışarıda bırakırsam, çölün vahşi hayvanları gelip yerler. Bana bir lokma bile bırakmazlar. En iyisi kuyruğumu, devenin kuyruğuna bağlayayım ve sürüye sürüye evime götüreyim,” diye düşünmüş.
Daha sonra da devenin kuyruğunu kendi kuyruğuna sıkıca bağlamış. Tam kalkıp deveyi sürüyeceği sırada deve, tilkinin işini tamamladığını anlayınca aniden yerinden kalkmış. Deve kalkınca, tilki de onun kuyruğunda sallanmaya başlamış. Deve, ormana doğru giderken tilki de devenin kuyruğunda sallanıyormuş. Yolda bir kurtla karşılaşmışlar. Kurt, tilkinin bu haline çok gülmüş ve:
“Maşallah, tilki bey! Bu yakışıklılık ve güzellikle nereye gidiyorsunuz?” diye sormuş.
Neye uğradığını şaşırmış olan tilki de:
“Ben de bilmiyorum. Devenin eteğinden tuttum bakalım nereye gideceğiz?” demiş.
Deve ile Tilki Masalı da burada bitmiş.
(Azerbaycan yöresine ait bir fabl masal örneği)