Bağdatlı Hilekar Çocuk ile Helvacı
Bağdatlı Hilekar Çocuk ile Helvacı Masalı
Çok eskiden Bağdat’ta meşhur kırk hilekar varmış. Bu kırk hilekarın içinde bir de bir çocuk varmış. Bir gece kırk hilekar, evlerinde toplanmışlar. Hilekarların en büyüğü bir flori (para) çıkarıp ortaya koymuş ve diğer hilekarkara:
-“Hanginiz gidip bize bir florilik (paralık) helva alıp verdiği bir floriyi de tekrar satıcıdan alabilir” demiş. Bunun üzerine orada bulunan hilekarların hiçbiri sesini çıkarmamış fakat içlerinden çocuk olanı ayağa kalkıp ortada duran floriyi almış ve;
-“Bu işin üstesinden ben gelirim” demiş ve birkaç hilekar ile helvacının dükkanına varmış. Oğlan, helvacıya bir floriyi vermiş ve helvayı alıp yanında bulunan hilekarlara uzatmış. Sonra verdiği floriyi helvacının koyduğu yerden çalıp gitmiş. Bir süre sonra helvacı, hilekar oğlanın verdiği floriyi koyduğu yerde bulamamış. Helvacı, hemen eline iki mum alarak oğlan eve varmadan, o kırk hilekarın evinin kapısının önüne varıp beklemiş. O gece her yer çok karanlıkmış. Hilekar oğlanın geldiğini gören helvacı öne çıkıp:
-“Floriyi getirebildin mi” demiş. Hilekar oğlan, karanlık olduğu için helvacıyı arkadaşlarından birisi zannedip:
-“Evet getirdim” demiş. Helvacı:
-“Floriyi bana ver. Şu iki mumu al ve bana içeriden su getir” demiş. Hilekar oğlan, floriyi helvacıya verip su getirmeye gitmiş. Su getirmek için içeriye girince kırk hilekar, hilekar oğlana:
-“Floriyi ne yaptın, getirdin mi?” demişler. Kırk delikanlıdan bu sözleri duyan hilekar oğlan, helvacının hilesine uğradığını anlamış. Hilekar oğlan, hemen kadın kılığına girmiş ve helvacıdan önce helvacının evine varıp beklemeye başlamış. Helvacı yaklaşınca hilekar oğlan, kadın sesiyle kapının arkasından helvacıya:
-“Elinde ne varsa hemen bana ver. Eşek evden kaçıp gitti. Git eşeği ara, bulup getir” demiş. Bu durum karşısında helvacı, hilekar oğlanı karısı zannedip floriyi hilekar oğlana vermiş ve eşeği aramaya başlamış. Sonra hilekar oğlan, floriyi alıp kırk hilekarın yanına doğru gitmiş. Helvacı eşeğini aramış fakat bulamadan evine dönmüş. Eve dönünce eşeğin evinde olduğunu görmüş. Helvacı hanımına:
-“Sen bana eşek evden kaçtı demiştin fakat eşek evde duruyor. Bu nasıl iştir” demiş. Helvacının karısı:
-“Senin eve gelip gittiğinden haberim yoktur. Ben, eşek kaçıp gitti diye bir şey söylemedim” demiş. Bunun üzerine helvacı hilekar oğlanın hilesine aldandığını anlamış. Hemen hilekar oğlandan önce evine varıp eline bir ibrik alarak hilekar oğlanın gelmesini beklemiş. Hilekar oğlan gelince helvacı, hilekar oğlana:
-“Floririyi alabildin mi?” diye sormuş. Hilekar oğlan:
-“Evet aldım” demiş. Helvacı:
-“Floriyi bana ver sen. Sen bu ibriği al, su yerine var. Kırk hilekar orada seni bekliyor” demiş. Hilekar oğlan, helvacıyı hilekar arkadaşlarından birisi zannedip floriyi helvacıya vermiş. Ardından da ibriği alıp su yerine varmış. Orda kimse yokmuş. Hilekar oğlan, yine helvacının hilesine aldandığını anlamış. Bunun üzerine hilekar oğlan, hemen helvacının evine varmış. İçeri girince helvacı ile hanımının uyuduğunu görmüş. Hilekar oğlan, helvacı ile hanımının arasına girip helvacıyı kucaklayıp kadın sesiyle:
-“Floriyi ne yaptın? Uyanık ol, yine o hilekar oğlan floriyi çalmasın” demiş. Helvacı yarı uyanık bir şekilde:
-“Flori yastığın altındadır” demiş ve uyumuş. Hilekar oğlan, yastığın altındaki floriyi alıp kırk hilekarın yanına varmış, floriyi hilekarların en büyüğüne vermiş. Hilekar oğlanın bu hilelerini öğrenen hilekarların en büyüğü, oğlana aferin deyip hilelerini beğenmiş.
Bu hilekarlar bir şekilde polislerden kaçabilmiş rahat rahat hilekarlık yapabilmişler ama Allah’ın onlara biçtiği ceza ise onları bekliyormuş. Çünkü Allah hilekarları hiç sevmez.
Kaynak: Kırk Vezir Hikayeleri, Bağdatlı Hilekar Çocuk ile Helvacı Hikayesi.