Bingöl Az Köyü Özelinde Kıyamet Alametleri
Bingöl Az Köyü Özelinde Kıyamet Alametleri
Herkesin merak ettiği; ‘kıyamet ne zaman kopacak, kıyamet koptuğunda Müslümanlar da kıyametin kopuşuna şahit olacak mı, kıyamet alametleri nelerdir, kıyamet alametlerinden hangileri gerçekleşmiştir?’ gibi sorular hep akıllarımızı kurcalamakta. Ancak unuttuğumuz bir şey var. Her ölüm aslında bir kıyamettir.
Bingöl Az Köyü Özelinde Kıyamet Alametleri
1930’larda Bingöl Merkez Az Köyü’nde yaşamış yaşlı ve âmâ bir kadının etrafında toplanan kişilere kıyametin alametleriyle ilgili söylediklerini bu yazımızın konusu olarak sizlere aktaracağız.
Ancak konumuza giriş yapmadan evvel Az Köyü hakkında genel mahiyette bir bilgi vermek faydalı olacaktır.
Bingöl Merkeze yaklaşık 7 km mesafede, uzunca bir vadiye dağınık bir şekilde kurulmuş olan Az Köyü, yerleşim birimi olarak ilk 16.yy Osmanlı salnamelerinde geçmektedir. Tam olarak tarihi belli olmasa da bugünkü köylülerin atası olan Bayram oğlu Hamid’in (Humed) 17.yy ortalarında bu köye yerleştiği tahmin edilmektedir. Hamid’in gözü karalığı, cesareti ve örgütleme becerisi Az Köyü’nün isminin Bingöl ve çevresinde kısa zamanda yayılmasını sağlamıştır.
Bermeki ailesine mensubiyetleriyle alakadar kimi söylentiler olsa da köy ahalisi Zaza dilini konuşmaktadır.
“Az” kelimesinin anlamı olarak da ciddiye alınabilecek iki teori söz konusudur.
Birincisi, Ermenice’de Yılan, Ots/Oğ/Az (Azi Dahhak’ta kullanıldığı gibi) gibi varyantlar şeklinde kullanılagelmiştir. Korman ve Poğ köyleri arasında bulunan yılana benzeyen uzun taşın bu bölgeye ismini verme olasılığı vardır.
Bir diğeri Ermenice’de Yıldız, Azak’tır ve tarihi süreçte Yıldızı ifade etmek için sadece Az kelimesinin de kullanılagelmiş olduğu da söz konusudur.
Gelelim Az Köyü’nün kıyamet alametleriyle olan ilişkisine...
Çeşitli kültür, toplum ve inanışlarda; geleceğe dair öngörüde bulunan kişiler bulunmaktadır. Bu kişiler, kahin, bilge, büyücü, haberci gibi farklı isimler ile anılmaktadır. Az köyünde yaşamış bu rahmetli ninemizin ise Allah’ın sevgili bir kulu olduğu inancındayız. Bu yaşlı kadının kıyametin alametleri ile ilgili bizim ninelerimize anlattıkları ise şöyledir.
1-Gün gelecek Küçük Dere’nin yamacına (La Qıj) okul açılacak.
1957 yılında Yaşlı kadının bahsettiği yere hem de yaklaşık 30 yıl kadar sonra köye okul yapılmıştır.
2-Gün gelecek Ömer oğlu Süleyman’a ait söğüt ağacına tabela (Zazaca “Puıt” ifadesi kullanılmış) çakılacak.
1957’de köy okulunun açılmasını takiben okulun alt kısmında bulunan ve Ömer oğlu Süleyman Söğüdü diye anılan bu söğüt ağacına Köy Tabelası çakılmıştır.
3-Az Köyü harabeye dönecek sonra tekrar insanlar köye dönüş yapacak. O kadar insan gelecek ki; boş tepelere ev yapmak için yarışacaklar.
Az Köyü, bundan yaklaşık on yıl öncesine kadar terkedilmiş bir köy halindeydi. Son on yıllık süreçte ise Az Köyü’nde görülmemiş bir yapılaşma söz konusudur. İnsanlar ayrıca boş tepelerde arsa kapma yarışındalar.
4-Çevlik’in (Eski Bingöl) üst tarafı köşk ve saraylarla dolacak. İşte o zaman oturup ağlayın.
Çevlik, Bingöl ilinin eski yerleşim yeriydi ve bugün Aşağı Çarşı olarak bilinmektedir. Yaşlı Kadının bahsettiği yer ise bugün Bahçelievler Mahallesi olarak bilinen mevkidir ve köşk ve saray niteliğindeki binalarla donatılmıştır.
Yukarı da yazılanları dimağlarına yerleştirmekte zorlananlar olabilir. Ancak bizler zorlanan dimağlara değil söylem ve netice arasındaki bağın gücünü dikkate almaktayız. Ayrıca büyük kıyamete inanmayanların, her ölümün birer kıyamet olduğunu göz ardı etmemelerini hatırlatırız.
Fatih ARSLAN