Aynalı Köy Masalı
Aynalı Köy Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Uzak diyarların birinde dört tarafı dağlarla çevrili bir köy varmış. Bu dağlar öyle yüksekmiş ki, köy hiçbir zaman güneş ışığını almazmış ve her zaman dağların gölgesinde kalırmış. Köyün ismi de gölgeli köymüş. Bu yüzden köyde meyve ve sebze yetişmezmiş.
Köyde ki insanlar ihtiyaçlarını çevre köylerden veya köye ayda yılda bir gelen çerçi ismini verdikleri seyyar satıcıdan karşılarmış. Bu köyde okul yokmuş ve okulu olan köy ise çok uzakmış. Ayrıca o dönemde okul okumak da çok masraflıymış. O güne kadar, köyden yalnızca bir kişi bu okula gidebilmiş. Bu kişinin ismi Said imiş.
Said, hem çok zeki hem de saygılı biriymiş. Zeki öğrencileri bulmak için köyleri dolaşan öğretmenler tarafından fark edilmiş ve ücretsiz olarak okuması sağlanmış. Said, yaz tatilinde köyüne gelip sonbaharda tekrar okuluna gidermiş.
Aradan yıllar geçmiş, köy halen gölgeliklerin arasındaymış. Said okulunu bitirmiş ve köyüne dönmüş. Said’in çocukluktan beri hayalini kurduğu tek şey, köyünün güneş ışığına kavuşmasıymış. Her zaman bu konu üzerine düşünür ve çareler ararmış. Köydeki insanlara fikirlerini anlatınca, onlardan sürekli olumsuz tepkiler alırmış.
Bir gün bu konu üzerine düşünmek için, en yüksek dağın üzerindeki göl kenarına varmış. Öylece düşünürken güneş bulutların arasından yüzünü göstermiş. Güneş ortaya çıkınca, güneş ışınlarının su üzerindeki yansımasını görmüş. Bunu görünce aklına hemen bir fikir gelmiş ve köyüne doğru koşmaya başlamış.
Köye varınca Çerçi Ahmet’in geldiğini görmüş. Onu köşeye çekip saatlerce fısır fısır konuşmuşlar. Tüm köylüler toplanıp onların ne konuştuğunu merak etmiş ancak ne Said ne Çerçi Ahmet, kimseye bir şey dememiş. Çerçi Ahmet bir hafta sonra köye geri geldiğinde Said’in istediklerini de beraberinde getirmiş.
Meğerse Said, güneş ışıklarını yansıtmak için Çerçi Ahmet’ten büyük aynalar istemiş. Gece vakti Çerçi Ahmet ve Said, köyün etrafındaki dört dağın zirvesine aynaları yerleştirmiş. Sabah olunca köylüler ilk defa güneş ışıklarıyla güne uyanmışlar.
Hepsi sevinç çığlıkları atarak Said’i kucaklamış. Köyde ilk defa meyve sebze ekilmeye başlanmış, şenlikler düzenlenmiş, kırk gün kırk gece eğlenmişler. O günden sonra köylüler daha mutlu bir şekilde yaşamalarına devam etmişler.
Aynalı Köy masalımızda burada bitmiş.
Yazar: Fatih Arslan