Avcı ile Yılan Hikayesi
Avcı ile Yılan Hikayesi
Bir varmış bir yokmuş. Bir gün bir avcı, ormanda avlanırken ağzı kapalı bir kutuya rastlamış. Avcı, kutunun ağzını açınca, bir de ne görsün! Büyük bir yılan kendisine bakıyormuş. Adama:
“Ne hakla benim kutumu açtın? Güzel uykumdan uyandırdın beni. Ben de seni sokacağım,” demiş.
Adam:
“Aman yılan kardeş, kutunun içinde ne var diye merak edip açtım. Ne sövdüm ne dövdüm, beni niye sokacaksın?” demişken, yılan kutunun içinden zıplayıp adamın boynuna sarılmış ve adama:
“Şimdi, seni sokup öldüreceğim,” demiş.
Adam:
“Dur! Beni dinle. Bir önerim var. Seninle ormanın ötesine doğru gidelim. Karşımıza çıkan üç kişiye durumumuzu anlatalım, onlar öldür derlerse, sen de beni öldür.” demiş. Yılan, adamın teklifini kabul etmiş ve birlikte yola çıkmışlar. Az biraz gitmişler ve yolda yaşlı bir öküze rast gelmişler. Adam:
“Selâmünaleyküm.”
“Aleykümüsselâm,” demiş öküz. Adam:
“Aman öküz kardeş, bana yardım et,” diye yalvarmış.
Öküz:
Ne oldu? Önce onu anlatın bakalım,” demiş.
Adam:
“Ormanda giderken, yolda şu kutuyu buldum, içinde ne varmış diye ağzını açtım. Yılan da sen benim kutumun ağzını niye açtın diyerek boynuma dolandı, beni sokup öldürecek. Ben de önümüze çıkan üç kişiye soralım, onlar da seni onaylarlarsa, beni sokup öldürebilirsin, dedim. Ne olursun bana yardım et,” demiş. Bunun üzerine öküz, yılana demiş ki:
“İnsanoğluna iyilik yaramaz. Aç demezler, susuz demezler ha bire çalıştırırlar. Sok gitsin,” demiş. Öküzden umduğunu bulamayan adam boynu bükük bir şekilde yürümeye devam etmiş. Az sonra bir ırmağa rast gelmişler.
“Selâmünaleyküm, ırmak kardeş!”
“Aleykümselam,” diye cevap vermiş ırmak.
Adam:
“Ey ırmak, ne olursun bana yardım et!” diye yalvarmış adam.
Irmak:
“Ne yapmamı istiyorsun?” diye karşılık vermiş.
Adam:
“Ben, ormanda şu kutuyu buldum, içinde ne var diye ağzını açtım. Yılan da sen benim kutumun ağzını niçin açtın diye boynuma dolandı, beni sokacak. Ben de üç kişiye soralım, onlar da seni onaylarsa, beni sokarak öldür, dedim. Öküze sorduk, bana yardım etmedi, bari sen bir şey söyle de şu yılanı ikna et,” demiş. Bunun üzerine ırmak:
“İnsanoğlu değil mi, bunlara iyilik yaramaz. Benim suyum ile yıkanırlar, abdest alırlar, içerler, sonra da dönüp yüzüme tükürürler, sok bunu da bir insanoğlu eksilsin bu dünyadan,” diye cevap vermiş. Adam yine umduğunu bulamayınca, yoluna devam etmiş. Bir süre daha yürüdükten sonra önlerine tilki çıkmış.
Adam:
“Selamünaleyküm tilki kardeş. Ne olur bana yardım et,” diye yalvarmış.
Tilki:
“Nasıl yardım edeceğim, anlat bakalım,” demiş.
Adam olanları anlatmış ve sonra:
“Şimdi de yılan, boynuma dolandı, beni sokmak istiyor, yalvarırım bana yardımcı ol,” demiş.
Tilki:
“Yahu, bundan kolay ne var. Önce kutuyu ortaya koyun, yılan da içine girsin bakalım, sen açtığında nasıl duruyormuş?”
Adam, kutunun ağzını açıp yere bırakmış, yılan da eskisi gibi kutunun içine girip kıvrılıvermiş. Tilki, hemen kutunun ağzını kapatmış ve bir sopayla yılana vurup öldürmüş. Tilki, adama dönüp:
“Arkadaş, insanoğluna iyilik yaramaz derler ama bundan sonra benim sülalemden birini avlamazsın inşallah,” demiş.
Adam, yalandan söz vermiş, daha sonra da vedalaşıp ayrılmışlar. Vakit daha erken olduğu için, adam tekrar avına devam etmiş. Fakat hiçbir av bulamamış. O sırada karşısında bir tilki görünce:
“Acaba bu, o tilki mi değil mi?” diye düşünürken karar veremeyip ateş etmiş. Ama adam tilkiyi ıskalamış. Tilki arkasına bakıp, canını kurtardığı adamı görünce:
“Bre ahmak adam senin hayatını kurtarana böyle mi yapacaktın,” deyip oradan uzaklaşmış.
Avcı ile Yılan Hikayesi de burada bitmiş.