Aslan ile Çiftçi Masalı
Aslan ile Çiftçi Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Günlerden bir gün ormanda gezmeye çıkan aslan, yol kenarında bir kediye rastlamış. Ona:
-“Merhaba minik kedi, biliyor musun sen de bizim ailemizdensin. Ama niçin bu kadar küçüksün?” diye sormuş.
Kedi:
-“Ben insanların elinde büyüdüğüm için böyle küçük kaldım. Sahibim beni o kadar çok dövüyor ki, gözlerim kararıyor; önümü bile göremiyorum. Eğer sen onun eline geçecek olsan, kim bilir sana neler yapar?” demiş.
Koca aslan, kediye:
-“Sen bana sahibinin yerini göster. Ben ona dersini verip seni onun elinden kurtarayım.” demiş.
Kedi:
-“O hâlde yarın bu saatte buraya gel. O zaman sahibim burada tarlayı sürüyor olacak, sen de gelir ona dersini verirsin,” demiş.
Aslan:
-“Tamam,” diyerek kedinin yanından ayrılmış.
Sabah olunca kedinin sahibi, kedi ile birlikte tarlaya gelmiş. Koca aslan, bunların geldiğini görünce yanlarına yaklaşarak:
-“Ey insanoğlu, neden bu kediye zulüm edip, onu bu kadar küçülttün? Sen aslandan korkmuyor musun?” Adam, aslana dönerek bir kahkaha patlatmış ve:
“Aslan kardeş, zamanında bizim kedi de çok kuvvetli olduğunu söylerdi, ama ben onda bu kuvveti görmedim. Eğer, kediye acıyorsan, gel bir gün ona yardım et. Yaptığı işleri sen yap,”
demiş.
Aslan, çiftçinin sözlerini kabul ederek:
“Tamam, ne işin var söyle de yapayım.” demiş.
Çiftçi, boyunduruğu öküzün boynundan çıkartarak, aslanın boynuna takmış. Sonra da tarlayı sürmeye başlamış. Adam, aslanı akşama kadar bir güzel çalıştırmış ve bu arada bir güzel sopayla da dövmüş. Çiftçi boyunduruğu aslanın boynundan çıkarmış, aslan da yorgunluktan bayılıp yere düşmüş.
Biraz sonra kedi, miyavlayarak aslanın yanına gelmiş:
-“Nasılsın aslan kardeş. İnsanın eline düşenin hâlini gördün mü?” diye sormuş. Aslan:
-“Arkadaş, sen ne kadar kuvvetliymişsin ki, hâlâ ayakta duruyorsun. Senin yerinde ben olsaydım, şimdiye çoktan fareye dönerdim.” demiş, sonra arkasına bakmadan ormanın yolunu tutmuş. Aslan ile Çiftçi Masalı burada bitmiş.