Akıllı Kuzu ile Kurt Masalı

Akıllı Kuzu ile Kurt Masalı

 Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak bir ormanda bir kurt ile kuzu yaşarmış. Günlerden bir gün kurt ormanda dolaşırken bir kuzu görmüş. Onu yemek istemiş ama kuzu kurdu fark edince hızlıca koşmaya başlamış.

Kuzu, kurttan kaçabilmek için kaçarken, bir adamın elinde bir deste kuru ot görmüş. Hemen adama yaklaşmış ve:

“Amca, bu otu bana ver de kendime bir kulübe yapayım,” demiş. Adam elindeki otu kuzuya vermiş. Kuzu, adamın verdiği otlardan kendine bir kulübe yapmış. Kurt, kuzunun kokusunu koklaya koklaya evini bulmuş ve:

“Dışarıya çık!” diye bağırmış.

Kuzu:

“Çıkmam!” diye karşılık vermiş.

Kurt:

“Üflerim püflerim, kulübeni başına yıkarım,” demiş. Sonra derin bir nefes alıp üflemiş ve kuzunun kulübesini yıkmış. Kulübesi yıkılan kuzu tekrar kaçmaya başlamış. Yolda giderken sırtında odun yüklü bir adama rast gelmiş.

“Amca, odunları ver de kendime bir kulübe yapayım,” demiş. Adam, odunları vermiş. Kuzu da odunlardan kendine bir kulübe yapmış.

Bir süre sonra kurt yine kuzunun kapısına gelerek:

“Kapıyı aç?” demiş.

Kuzu:

“Açmam!” diye cevap vermiş.

Kurt:

“Ben de üflerim püflerim, kulübeni yıkarım,” demiş.

Kuzu:

“Yıkamazsın,” demiş.

Kurt, üfleyip püfleyip, kuzunun bu kulübesini de yıkmış. Kuzu oradan da kaçmaya başlamış. Kaçarken bu kez tuğla taşıyan bir adama rastlamış.

Ona:

“Amcacığım, tuğlaları bana ver de kendime bir ev yapayım,” demiş. Adamdan tuğlaları alan kuzu, gidip kendisine tuğladan güzel bir ev yapmış. Bir süre geçince kurt yine gelmiş:

“Kapıyı aç!”diye bağırmış.

Kuzu:

“Açmam!” demiş.

Kurt:

“Ben de üflerim püflerim, kulübeni başına yıkarım,” demiş.

Kuzu:

“Yıkamazsın,” demiş.

Kurt, üflemiş püflemiş ama kuzunun kulübesini yıkamamış. Kulübeyi yıkamayan kurt, kuzuyu kandırmayı denemiş ve:

“Yarın sabah Ahmet amcanın meyve bahçesine gidelim,” demiş.

Kuzu da:

“Tamam,” demiş.

Ertesi sabah erkenden kuzu gidip Ahmet amcanın meyve bahçesinden meyveleri alıp gelmiş. Biraz sonra kurt kapıyı çalınca,” Haydi, sözleştiğimiz yere gidelim,” demiş.

Kuzu:

“Ben, senden önce gittim de geldim bile.” diye cevap vermiş.

Kurt:

“O zaman yarın öğlen otlağa gidip ot getirelim,” demiş.

Kuzu, yine erken davranıp otun tamamını yiyip geri gelmiş. Biraz sonra kurt gelip:

“Kuzu kardeş, haydi gidelim.” demiş.

Kuzu:

“Gene geç kaldın. Ben gittim de geldim bile,” demiş.

Bu planı da boşa çıkan kurt:

“Yarın akşam seninle panayıra gidelim,” demiş. Kuzu kabul etmiş, fakat yine kurttan önce gidip panayırı gezip dönmüş. Gelirken yolda bir fıçı bulmuş. Evine giderken bir de bakmış ki kurt karşıdan ona doğru geliyor. Kuzu, hemen fıçının içine girmiş ve bayırdan aşağıya doğru yuvarlanmaya başlamış. Kurt, fıçının kendisine doğru yuvarlandığını görünce korkup kaçmış. Kuzu da evine girip kapısını kapatmış. Biraz sonra kurt gelip:

“Haydi, panayıra gidelim,” diye seslenmiş.

Kuzu:

“Ben senden önce gidip geldim,” demiş. Kurt kuzuyu kandıramayacağını anlayınca, sinirli bir şekilde:
“Aç şu kapıyı,” diye bağırmış.

Kuzu:

“Açmam!” diye cevap verince kurt evin çatısına çıkarak, bacadan aşağıya atlamış. Kurt, atlayınca kuzunun önceden ateş üzerinde kaynattığı su kazanına düşmüş. Kurt, kazana düşünce, “Yandım anam!” diyerek arkasına bile bakmadan kaçmış. Bir daha da kuzuyu rahatsız etmemiş.

Akıllı Kuzu ile Kurt Masalı da burada bitmiş.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.