Ağlatan Soğan Hikayesi
Ağlatan Soğan Hikayesi
Çok eskiden bir obada Türkler yaşarmış. Bu Türklerden birkaç adam işlerini halletmek için şehre gitmişler. Şehirdeki işlerini hallettikten sonra, obalarına dönmek için yola koyulmuşlar. Obalarına yaklaştıklarında acıktıklarını hissetmişler ve bir yerde oturup soğan ile ekmek yemişler. Soğan o kadar acıymış ki, soğanın acısından adamların gözleri yaşarmış. Obadaki çocuklar uzaktan babalarının geldiğini görünce, babalarını karşılamak için koşarak gitmişler. Babalarının yanlarına varınca, babalarının gözlerinden yaşlar aktığını gören çocuklar, babalarından birinin öldüğünü düşünmüş ve gerçeği öğrenmeden tekrar koşarak obaya doğru koşmuşlar. Obaya varınca anneleri yemek yapıyormuş ve hemen annelerinin yanlarına varıp:
-“Babalarımızdan biri ölmüş ve öbürleri ağlayarak geliyor” demişler.
Bunun üzerine obanın kadınları, toplanıp bağırıp inleyerek ağlamışlar ve kocalarının yanlarına doğru gitmişler. Adamlar, karılarının ağlayarak geldiklerini görünce, “Acaba obada biri mi öldü,” diye düşünmüşler. Kadınların ağlamalarına karşılık adamlar da ağlamaya başlamışlar. Obada büyük küçük ne kadar insan varsa hepsi ağlıyormuş. Sonra obanın bilgesi:
-“Emir Allah’ındır. Buna sabretmek gerek” demiş ve şehirden gelen adamlara:
-“Ölen kimdir” diye sormuş. Şehirden gelen adamlar:
-“Kimse ölmedi ki” diye cevap vermişler. Obanın bilgesi bu kez obadakilere:
-“Ya obadan kim öldü” diye sormuş. Obadakiler:
-“Kimse ölmedi” demişler.
Sonra birkaç çocuğun sözüne inanıp boş yere ağladıklarını anlamışlar.
Bu hikaye de görüldüğü gibi bir olayın ne olduğu tam anlaşılmadan bir yargıya varmak, “öyle oldu böyle oldu” demek, insanı hataya sürükleyebilir. O yüzden bir olay olduğunda, olayın ne olduğunu tam öğrendikten sonra olay hakkındaki bilgiyi başkalarına anlatmalıyız.
Kaynak: Kırk Vezir Hikayeleri, Ağlatan Soğan Hikayesi, Taglarımız masal oku ve hikaye oku olacaktır.